“Ve (Hz. Yakup) dedi ki: “Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah’tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler.”” (Yusuf Suresi, 67)
Bu ayette Hz. Yakup (a.s.) çocuklarına yalnızca Allah’a güvenenlerden ve tevekkül edenlerden olmayı öğütlemekte, aynı zamanda kendilerini koruyacak en akıllı tedbirleri almaları konusunda da onları uyarmaktadır. İşte salih bir Müslümanın göstermesi gereken tavır da böyle olmalıdır. Ne Kuran ahlakı yaşanmadığı için gösterilen umursamazlık ve boş vermişlik ne de tevekkülsüzlük Allah’ın beğeneceği davranışlar değildir. İnsan gördüğü her tehlikeye karşı ‘…Korunma tedbirlerinizi alın…’ (Nisa Suresi, 102) ayetinin hükmü gereği aklını kullanıp tedbir almalı, ama aynı zamanda da Allah’ın dilemesi dışında hiçbir tehlikenin önüne geçemeyeceğini bilerek Rabbimiz’e teslim olup tevekkül etmelidir.

Zor durumlarda Allah’a güvenip dayanmak

Elbette herhangi bir olay karşısında aşırı panik olmak, şuuru kapanacak derecede dehşete düşmek, şaşkınlıktan ne yapacağını bilemeyecek duruma düşmek gibi tavırlar doğru değildir. Önemli olan bu tarz olaylarda soğukkanlılığı korumak ve sakin kafayla düşünerek akılcı çözümler bulmaktır. Çünkü sonsuz güç sahibi Allah, insanlara Kuran’da tevekküllü olmalarını yani zor durumlarda, tehlike anlarında da Allah’a güvenip dayanmalarını emretmiştir. Bu konudaki bir ayet şöyledir:
“De ki: “Allah’ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler.”” (Tevbe Suresi, 51)