Şeytanın müminlere fısıldadığı kuruntular ne olursa olsun, Allah’ın gösterdiği yola uyduklarında, şeytan onları oyalayamayacaktır. Allah, şeytana karşı müminlerin göstermesi gereken tavrı Kuran’da şöyle haber vermiştir:
“Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir. (Allah’tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah’ı zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.” (Araf Suresi, 200-201)
Ayetlerde bildirildiği üzere, müminler şeytandan gelen vesveselere karşı çok dikkatlidir. Uzun uzun oturup ondan gelen vesveseleri düşünerek vakit kaybetmez, söz konusu vesveselere dalıp Allah’ın razı olmayacağı, bir mümine yakışmayacak sıkıntılı, hüzünlü korkulu bir ruh haline girmezler. Bir sıkıntı, Kuran ahlakına uygun olmayan bir düşünce hissettiklerinde hemen düşünürler. Bunun Allah’ın hoşnut olmayacağı, şeytandan gelen bir vesvese olduğunu anlarlar. Hemen Allah’ı ve Kuran ayetlerini düşünerek şeytanın fısıldamalarından kurtulurlar.

Vesveseleri Ertelemek Şeytanın Tüm Sinsi Planlarını Bozar

Şu an için karşınıza sizi rahatsız eden bir konu çıktığında da, “ben bu konuyu birkaç ya da 5-10 sene sonrasına erteliyorum. Bu konuyu o zaman düşüneceğim” diyerek bir kenara bırakın. Muhtemelen o vakit geldiğinde, Allah’ın izniyle, gerçekten de zamanında sizi meşgul eden bu konunun hem ne olduğunu hatırlayamayacaksınız hem de konunun hiçbir öneminin kalmamış olduğunu göreceksiniz. Bütün dikkatinizi Allah’a, bütün enerjinizi Allah’ın rızasını kazanmaya, Kuran ahlakını yaşamaya verin. Küçük bir şeyin aklınızı kurcalayıp meşgul etmesine, sizi, Allah’ın sevgisini kazanacak güzel işlerde, güzel davranışlarda bulunmaktan alıkoymasına izin vermeyin. Aklınızı en açık, en özgür şekilde kullanabilmenin; dikkatinizi en faydalı şekilde yoğunlaştırabilmenin tek yolunun; Allah’tan başka hiçbir güç olmadığını, tüm dünyanın, tüm olayların ve tüm insanların yalnızca Allah’ın kontrolü altında olduğunu ve Allah’ın dilemesi dışında tek bir yaprak tanesinin dahi düşmeyeceğini bilerek yaşamak olduğunu unutmayın.

Allah’ın rızası, insanın dünyada iken aklına takılabilecek her türlü küçük konunun üzerindedir. Bir mümin, bütün dikkatini Allah‘a ve O’nun istediği ahlakı yaşamaya vermekle yükümlüdür. Dünyada yaşadığı hayat kesin olarak son bulacaktır. Hayatı boyunca yaşadığı bütün olaylar, tanıdığı bütün insanlar bir anda yok olup gidecektir. Ama Baki olan; insanın asıl dikkat vermesi, asıl düşünmesi, bütün sevgisini, dikkatini ve çabasını yöneltmesi gereken ise yalnızca Rabbimiz’dir. Allah Kuran’da bu gerçeği bize şöyle bildirmiştir:
“Dikkatli olun; göklerde ve yerde olanların hepsi Allah’ındır. O, üzerinde bulunduğunuz şeyi elbette bilir. Ve O’na döndürülecekleri gün, yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah, herşeyi bilendir.” (Nur Suresi, 64)

“Dikkatli olun; gerçekten onlar, Rablerine kavuşmaktan yana derin bir kuşku içindedirler. Dikkatli olun; gerçekten O, herşeyi sarıp-kuşatandır.” (Fussilet Suresi, 54)