Allah Kuran’da inananların “kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametli” (Fetih Suresi, 29) olduklarını bildirmiştir. Ayetin bu ifadesinden anlaşıldığı gibi, müminlerin şefkat ve merhamet gösterdiği kişiler yine müminler, yani Allah’a inanan, O’ndan korkup sakınan insanlardır. Onlar bunu herşeyden önce Allah’ın bir emri olarak yerine getirirler. Bunun yanında müminlerin Allah’a olan sevgilerini, O’nun rızasını kazanmak için gösterdikleri çabayı ve yaşadıkları güzel ahlakı görmek de diğer müminler üzerinde doğal bir sevgi, şefkat ve merhamet oluşmasına neden olur. “Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O’nun elçisi, rüku’ ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü’minlerdir.” (Maide Suresi, 55) ayeti gereği birbirlerinin velileri olduklarını bilir ve bunun getirdiği samimiyet ve düşkünlük ile hareket ederler. Bu özellikleri bir başka ayette de şöyle ifade edilmiştir:
Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)
İşte müminler, bu dostluk anlayışı içerisinde birbirlerine sıkıntı verecek her türlü etkiyi ortadan kaldırmaya, ferahlık, rahatlık ve huzur sağlayıcı ortamlar oluşturmaya çalışırlar. Diğer mümin kardeşlerinin de kendileri gibi aciz kullar olduklarını, bu nedenle de her zaman için hata yapmaya, yanılmaya, unutmaya açık olduklarını bilirler. Bundan dolayı da hiçbir zaman bir kızgınlığa ya da merhametsizliğe kapılmadan birbirlerini şefkatle doğruya davet ederler.
Ancak bunun yanında Allah müminlerin inkar edenlere karşı “zorlu” bir tavır göstermelerini emretmiştir. Çünkü onlar Allah’ın dinine karşı mücadele eden ve hatta din ahlakının yaşanmasını engellemeye çalışan kimselerdir. Bu durumda bu kişilere gösterilecek merhamet bir anlamda dine gelecek zarara göz yummak anlamına gelir ki, işte bu da müminlerin asla izin vermeyecekleri ve hayatlarının sonuna kadar mücadele edecekleri bir tavırdır. Bu nedenle de merhametleri, Allah’tan korkan ve var gücüyle O’nun rızasını kazanmak için çaba harcayan samimi müminlere yöneliktir.