Allah, dünyada maddi ve manevi güzellikler verdiği vicdan sahibi kişileri, ölümlerinden sonra asıl mekanları olan cennetle müjdelemektedir. Cennet, dünya tarihi boyunca içlerindeki “doğruya yönelten ses”e uymuş, vicdanı en yüksek kişilerin biraraya geldikleri mekandır. Cennette vicdana aykırı ne bir konuşma, ne bir bakış, ne de bir tavır olmayacaktır. Cennet ortamına dünyada işledikleri hayırların karşılığını en güzeliyle almış olan kişilerin neşesi ve mutluluğu hakim olacaktır ve bu ortam sonsuza kadar sürecektir. Cennetin güzelliği, Yasin Suresi’nde şöyle anlatılmaktadır:
İşte bugün hiç kimseye (hiç) bir şeyle zulmedilmez ve siz de yaptıklarınızdan başkasıyla karşılık görmezsiniz.
Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, ‘sevinç ve mutluluk dolu’ bir meşguliyet içindedirler. Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Orada taptaze-meyveler onların ve istek duydukları herşey onlarındır. Çok esirgeyen Rabden onlara bir de sözlü “Selam” (vardır). (Yasin Suresi, 54-58)