Allah’a gönülden bağlı olan insanlar, dünya hayatında mallarını, canlarını, kısacası sahip oldukları herşeyi Rabbimize adamış ve O’nun rızasını kazanabilmek için iyi zamanlarda da, zor anlarda da sabretmişlerdir. Ne karşılaştıkları sıkıntılar, ne inkar edenlerin baskıları, ne de dünya hayatında yaşadıkları birtakım zorluklar onları Allah’ın dinini yaşamaktan vazgeçirememiştir. Çünkü onlar kesin bir imanla Rabbimize yönelmiş ve hayatlarının sonuna kadar da bu imanlarında sabır ve kararlılık göstermişlerdir.
Hayatlarını böylesine üstün bir sabırla geçiren müminlere ahirette alabilecekleri en güzel karşılık olarak Rabbimizin sevgisi, hoşnutluğu ve rızası vardır:
Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah’tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. (Tevbe Suresi, 72)
Rableri onlara Katından bir rahmeti, bir hoşnutluğu ve onlar için, kendisinde sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeler. (Tevbe Suresi, 21)
Rableri Katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuştur, kendileri de O’ndan razı (hoşnut, memnun) kalmışlardır. İşte bu, Rabbinden ‘içi titreyerek korku duyan kimse’ içindir. (Beyyine Suresi, 8)
Allah’ın sabırlı kulları, sonsuz güzellikteki cennette, meleklerin selam sözleriyle ve esenlik dilekleriyle karşılanacak ve sonsuza dek oradan asla ayrılmayacaklardır. Melekler, bu sonsuz nimetin müminlerin sabırlarının bir karşılığı olduğunu şöyle haber verir:
Onlar, Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından ‘salih davranışlarda’ bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:) “Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel.” (Rad Suresi, 23-24)
Allah dünyadaki yaşamları boyunca güzel ahlakı yaşamakta, zor zamanlarda tevekkül etmekte, Kendisi’nin hoşnut olacağı en güzel davranışları göstermekte büyük bir sebat gösteren bu insanlara karşılıklarını kat kat olarak verir:
İşte onlar; sabretmeleri dolayısıyla ecirleri iki defa verilir… (Kasas Suresi, 54)
Cennete layık görülmüş kullar orada nefislerinin arzu ettiği herşeyi bulacak ve göz alıcı köşklerde, çarpıcı güzellikteki tahtlar ve döşekler üzerinde konaklayacak, sonsuza kadar peygamberlerle ve salih müminlerle birlikte olacaklardır. İşte bu, Allah’ın sabretmelerine karşılık müminlere vaat ettiği kesin bir gerçektir. Bu nedenledir ki Allah “Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır.” (Al-i İmran Suresi, 133) ayetiyle kullarını dünya hayatındayken Allah’ın rızasını ve cennetini kazanmak için yarışmaya çağırmıştır. Ve başka ayetlerinde müminleri şöyle müjdelemiştir:
İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orada esenlik dileği ve selamla karşılanırlar. (Furkan Suresi, 75)
“Bugün Ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar, ‘kurtuluşa ve mutluluğa’ erenlerdir.” (Müminun Suresi, 111)