Allah dünya hayatındaki imtihanın gereği olarak Müslümanların karşılaşacağı pek çok zorlu olay yaratabilir. Ancak unutulmamalıdır ki Allah’ın yarattığı her şey hayırlıdır. Dolayısıyla bu imtihanın içinde bir hikmet üzerine yaratılan her şey de mükemmel olarak yaratılmıştır.
Müslümanlara karşı, inkar edenler tarafından kurulan tuzaklar ve hileli düzenler de, işte bu imtihanın gereği olarak yaratılır. Bu tuzaklar, kimi zaman yaratıldığı anda hemen bozulmayabilir; tuzakların bozulması ve gerçeklerin ortaya çıkması belirli bir zaman alabilir. Müminin sorumluluğu, süresi ne olursa olsun her imtihana hoşnutlukla ve sevinçle güzel bir sabır göstermek ve Allah’a tevekkül etmektir.
Müminlere karşı kurulan hileli düzen ve tuzaklar Müslümanların imtihanının bir parçasıdır. Allah’ın yarattığı mükemmel kader içerisinde müminler çeşitli zorluklarla karşılaşırlar ve buna Allah’tan razı olarak hoşnutlukla sabrederler. Allah’ın Kuran’da bahsettiği ve peygamberlerimizin sınandığı pek çok imtihanda olduğu gibi, müminlere karşı kurulan çeşitli düzen ve tuzaklar da Allah’ın dilemesiyle çok detaylı olarak yaratılmaktadır. Bu detaylı yaratılışa baktığımızda kimi zaman bu tuzakların hemen bozulmadığını; belirli bir sure devam ettiğini ve ancak Allah’ın takdir ettiği süre geldiğinde ortadan kalktığını görürüz.
Fakat müminin yaşadığı imtihan ve zorlukların kısalığı veya uzunluğu müminin inancı, ahlakı ve tavrı açısından hiçbir şeyi değiştirmez. Müminlere kurulan her tuzak, her hileli düzen, iman edenlerin güzel bir ahlak ile sabretmeleri ve Allah’tan, bu durumun en hayırlı şekilde sonuçlanmasını isteyerek imtihanın gereğini yapmaları gereken bir olaydır. Çünkü müminler Allah’ın “düzen kurucuların hayırlısı” olduğunu bilirler Kuran’da bu gerçek müminlere şöyle bildirilmiştir:
Hani o inkâr edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek amacıyla, tuzak kuruyorlardı. Onlar bu tuzağı tasarlıyorlarken, Allah da bir düzen (bir karşılık) kuruyordu. Allah, düzen kurucuların (tuzaklarına karşılık verenlerin) hayırlısıdır. (Enfal Suresi, 30)
Allah hayrı ve şerri de yaratandır. İnsan için şer gibi gözüken bir durum, Allah’ın Kuran ayetinde bildirdiği gibi aslında tamamiyle hayırdır. Hayır gibi gözüken bir durum da, bazen bir insan için şer olabilir. Bunun ilmi yalnızca Allah Katında’dır. Bu sebeple iman edenlerin sorumluluğu, her türlü imtihana karşı güzel bir sabırla sabretmek ve Allah’ın razı olacağı en güzel tavrı göstermektir.
Allah Kuran’da, kendilerine kurulan tuzaklara karşı sabır gösteren peygamberlerimizden ve müminlerden örnekler vermiştir. Bu örneklere baktığımızda, gerçek müminlerin her türlü imtihana karşı güzel bir sabırla sabrettiklerini ve imtihan ne kadar sürerse sürsün Allah için güzel davranışlarda bulunmaya devam ettiklerini görürüz. Örneğin Allah Kuran’ın Hz. Yusuf kıssasında, inkar edenlerin, Hz. Yusuf’un suçsuz olduğunu bilmelerine rağmen ona hileli bir düzen kurduklarını ve onu zindana attırdıklarını bildirmektedir:
“Sonra onlarda (Yusuf’un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı”. (Yusuf Suresi, 35)
Hz. Yusuf zindanda kaldığı sure içinde hak dini ve güzel ahlakı tebliğ etmeye devam etmiş, insanlara Allah’ın birliğini ve Allah’a şirk koşmamak gerektiğini anlatmıştır. Allah Kuran’da Hz. Yusuf’un nice yıllar zindanda kaldığını şöyle bildirmektedir:
“… Fakat şeytan efendisine hatırlatmayı ona unutturdu, böylece daha nice yıllar (Yusuf) zindanda kaldı.” (Yusuf Suresi, 42)
Allah’ın takdiri olan zaman geldiğinde ise, Allah Hz. Yusuf’u zindandan çıkarmış, kendisine ihanet edenlerin hileli düzenlerini başarıya ulaştırmadığını insanlara bildirmiştir. Dönemin hükümdarını vesile ederek Hz. Yusuf’u hazineler üzerine yönetici kılmıştır. Allah böyle bir imtihanın ardından Hz. Yusuf’a güç ve imkan (iktidar) vermiştir:
“İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf’a güç ve imkan (iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır’da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız. Ahiretin karşılığı ise, iman edenler ve takvada bulunanlar için daha hayırlıdır.” (Yusuf Suresi, 56-57)