İnsan hata yapmaya açık bir varlıktır. Herşeyi bilmesi ve kusursuz olması elbette ki beklenemez. Nitekim dünya bir imtihan yeridir ve insan buraya eğitilmeye gelmiştir; asıl yurdu ahiret olacaktır. Bu nedenle, bir anlamda eğitim yeri olan bu dünyada pek çok hata işleyebilecek, pek çok eksiği ve kusuru olabilecektir. Önemli olan hatalarda diretmemek, doğruyu görür görmez ardından gitmek, eski huyları terk etmektir. İnsan mükemmeli elde edene kadar bu süreç işler. Müminler eksik ve aciz birer kul olduklarının farkındadırlar. Yaptıkları hataların ardından bağışlanma diler, tevbe ederler. Kuran’da önemli bir ibadet olarak dikkat çekilen tevbenin onlara kazandırdığı pek çok manevi güzellik de vardır.
İşte bu nedenle müminler bir hata yaptıklarında asla karamsarlığa kapılmaz, aksine Allah’ın affedebileceğini bilmenin rahatlığını ve şevkini yaşarlar. Hatalı olduklarını fark ettikleri anda hiç vakit kaybetmeden Allah’a sığınır ve bağışlanma dilerler. Allah samimi kullarının bu özelliklerini Kuran’da şöyle bildirmiştir:
“Ve ‘çirkin bir hayasızlık’ işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah’tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir.” (Al-i İmran Suresi, 135)
Allah’ın samimiyetle yapılan tevbeleri bağışlayacağını müjdelemiş olması inananlara büyük bir umut ve heyecan verir. Çünkü ne kadar çok hataları olsa bile ölüm anına kadar her zaman arınabilme ve cennete layık olabilecek bir ahlaka ulaşabilme imkanları vardır. Allah Kuran’da insanlara olan bu rahmetini ve sevgisini şöyle açıklamıştır:
(Benden onlara) De ki: “Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Zümer Suresi, 53)
İşte Allah’ın üzerlerindeki bu şefkatini ve affediciliğini görmek, Kendisi’ne her sığındıklarında Rabbimiz’in merhameti ile karşılık göreceklerini ummak müminlerin kalplerinde derin bir coşku ve heyecan hissi oluşturur.