Oysa onun, kendilerine karşı hiç bir zorlayıcı-gücü yoktu; ancak Biz ahirete iman edeni, ondan kuşku içinde olandan ayırdetmek için (ona bu imkanı verdik). Senin Rabbin, her şeyin üzerinde gözetici-koruyucudur. (Sebe Suresi, 21)
Sonsuz aklı ve yaratma gücüyle dünyayı yaratıp böyle olağanüstü bir şekilde beynimizin içinde bir algı olarak bize gösteren Yüce Rabbimiz, elbette Ahiret hayatını da en mükemmel şekilde yaratma gücüne sahiptir. Allah dünyayı birçok hikmet üzerine kusurlarla dolu ve geçici yaratırken, sonsuz ahirette kusursuz bir cennet hayatı yaratacaktır.
Allah Kuran’da ahiret hayatını bizlere şöyle bildirmektedir:
Zulme uğratıldıktan sonra, Allah yolunda hicret edenleri dünyada şüphesiz güzel bir biçimde yerleştireceğiz; ahiret karşılığı ise daha büyüktür. Bilmiş olsalardı. (Nahl Suresi, 41)
İnsanların birçoğu, öldükten sonra hayatın son bulacağına ve yaşadıkları tüm hayatın dünyadan ibaret olduğuna inanırlar. Ölümle birlikte sonsuz olan ahiret hayatının başladığına inanmazlar. Allah dünyadaki herşeyi ve herkesi sonlu yaratmıştır ve dünya daki herşey birgün ölmeye mahkumdur. Ancak ölümle birlikte muhteşem bir yaratılış, ebedi olan ahiret hayatı, cennet ve cehennem başlayacaktır. Ölüm bir son değil, sonsuz hayata geçiş anıdır. Ahiret Allah’ın bizlere vadettiği ve kesin olarak gerçekşecek olan bir müjdedir.
Müslüman, Allah’a ve ahirete karşı derin bir saygı içindedir. Bu saygı, üslubuna, kullandığı kelimelere, gösterdiği ahlaka, yaşam biçimine, vicdanını kullanmasına, yüz ifadesine ve hayatının her aşamasına yansır. Verdiği kararlarda, yaptığı eylemlerde ahiretin varlığından ve Allah’a hesap vereceğinden kesin olarak emin olmanın getirdiği bir samimiyet ve hassasiyet vardır.