ADNAN OKTAR: Allah dünyayı yarattığında bir amacı vardı. Bunun amacı imtihandır. İnsanların kendilerine ne olduklarını göstertmektir, iyilere iyi olduklarını göstermek, kötülere kötü olduklarını göstermek ve her şeyi zıttıyla yaratmıştır Allah dünyada. Gece gündüz, iyi kötü, güzel çirkin, yani negatif, pozitif bu şekilde. Ve bunların bir mücadelesi vardır. Gündüz geceyi kovalar, gece gündüzü kovalar. İyilerle kötülerin de bir mücadelesi vardır. Bu, Hz Adem (as)’dan itibaren başlamıştır. Kıyamete kadar da devam edecektir. Bu mücadele içerisinde, iyiler mutlaka zorluklarla karşılaşırsa, iyi oldukları anlaşılabilir yani zorlukla karşılaşmayan bir insanın imtihan olması diye bir konu Allah’ın dilemesi dışında olmaz. Çünkü mesela açlığa sabır vardır; acıya sabır vardır; zamana karşı sabır vardır; kötü söze sabır vardır; korkulacak birşeye karşı sabır vardır mesela korkmamak. Bunlarla insanlar imtihan olurlar. Bütün daha önce geçmiş peygamberler ve onlara uyan ümmetler de bu yollardan geçmişlerdir. Ben de, Allah yolunda mücadele eden bir insan olduğum için, bizler de aynı yollardan geçiyoruz. Mesela Hz. Yusuf (as), son derece masum, temiz bir çocuktu. Gayet güzel bir çocuktu. Tek suçu kardeşlerinin onu kıskanması. Eğer suç sayılırsa ki; belli ki suç değil bu. Ve kardeşleri onu kuyuya atmaya karar veriyorlar. Hatta şehit etme kararı da alıyorlar. “Babamızın sevgisi bize kalsın” diye. Yani buradaki anormalliğin şiddetine dikkat edin. Bunlar bir Müslüman babanın çocukları, fakat sadece “dikkat bizim üzerimizde kalsın, sevilen biz olalım” diye “ya öldürelim ya da kuyuya atalım” diyorlar, sonra kuyuya atmaya karar veriyorlar biliyorsunuz. Kuyunun içerisinde, Allah onu bir süre muhafaza ettikten sonra kurtarıyor, ama imtihanı ve çilesi bitmiyor. Bu sefer de bir kadın musallat oluyor. İspat etmesine rağmen; kadına karşı cinsel bir suç işlemediğini ispat etmesine rağmen yine de onu hapse koyuyorlar biliyorsunuz Hz. Yusuf (as)’ı ve onu kendisi de istiyor, diyor “Ya Rabbi, benim için hayırlısını ver” diyor özetle. Şeytandan Allah’a sığınırım. Ve uzun yıllar hapishanede kalıyor biliyorsunuz. Yaklaşık 7 yıl anladığımız kadarıyla. Bu onun imtihanıydı işte. Çıktığında da Allah onu Mısır’a sultan yaptı, fakat çıkar çıkmaz yine Allah’ı istedi, yine ahireti istedi. Yani ne kadar güzel nimetlere kavuştum ben, dünyada yaşayayım demiyor. Çıkar çıkmaz yine Allah’tan ahireti istiyor. Allah’ın rızasını, rahmetini istiyor. Allah’ın rızasını istiyor. Benim de düşüncem aynı olduğu için, onlar gibi olduğu için ve onlara uyanlar, peygamberlere uyanlar gibi olduğu için tabi ki çilelerle, zorluklarla karşılaştım. (Kanal 55 röportajından, Ağustos 2008)