Allah’ın imanı insanın kalbine vermesi çok büyük nimettir. Böylece insan dünyadaki gerçek amacını bilerek Allah için yaşayabilir. İman ederek yaşamak insan için en uygun hayat şeklidir. Allah sevgisini, Allah korkusunu bilerek müminleri sevmek, merhamet etmek, kadere tevekkül edip her zaman mutlu, huzurlu ve şevkli olmak iman edenlere has ruh üstünlükleridir. Müminler imanlarından kaynaklanan bu ahlak üstünlüklerini daha da arttırmayı çok isterler. Bu yüzden hem içten Allah’a yönelerek dua eder hem de fiziki olarak tüm imkanlarını kullanarak fiili dua ederler. Dualarında Allah’ın gizli ve açık herşeyi bildiğini bilerek samimi olurlar.
Fiili dua olarak imanlarının artmasına vesile olacak kitaplar okurlar. İman hakikatlerini öğrenip Allah’ı düşünürler. Allah’ın hoşnut olacağını umdukları şekilde ahlaklarını geliştirir ve bilgilerini arttırırlar. Her an Allah’ın varlığının bilincinde olarak vicdanlarını kullanır ve Allah rızasının en çoğuna göre tavır gösterirler. Müslümanların bir arada mutlu yaşaması, huzurlu olması için ellerinden geleni yapmaya çalışırlar. Allah müminlerin bu samimi çabalarının karşılığında onların imanını ve aklını artırır, inşaALLAH. Allah dua edene yardım edeceğini bir Kuran ayetinde şu şekilde bildirmektedir:
Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar. ( Bakara Suresi, 186 )