Yalancının yalanları genellikle yakalanır. Ancak, yalan söyleyen kişi, vicdanlı davranmadığı için her seferinde bir önceki durumunu kurtarmak için bir yalan daha söyler, böylece zincirleme yalanlar uydurur. Sözgelimi, kimi zaman kişi kendisine uyarıda bulunan arkadaşını protesto etmek için susar ve bir cevap vermez. Arkadaşı neden susup bir şey söylemediğini sorduğunda ise, onu protesto ettiğini, bundan dolayı pişmanlık duyarak tevbe etmesi gerektiğini söylemek yerine, “bir şey düşünüyordum da, aklıma o takıldı, onun için sustum” gibi bir cevap verir. Bu ilk yalanıdır. Ardından ne düşündüğü sorulduğunda ise, ikinci bir yalan daha söyleyerek yalanını sürdürür. Çünkü gerçekte bir şey düşünmüyor, karşısındakini protesto etmek ve kızdırmak için susuyordur.

Yalancı, yukarıdaki örnektekine benzer şekilde sürekli olarak plan ve hesap içinde olur. Hiçbir tavrı ve konuşması doğal, rahat, samimi ve dürüst olmaz.

İnsanlardan Çekindiği İçin Yalan Söylemeye Mecbur Kaldığını Öne Sürmek

Yalanı ortaya çıkan bir insanın kendisini kurtarmak için başvurduğu yöntemlerden biri karşısındaki kişiyi suçlamaktır. Çevresindeki kişilerin tavrından çekindiği, onlardan gelebilecek bir zarardan korktuğu için yalan söylediğini iddia eder. Böylece kendini acındırır ve yalanını haklı çıkarmaya çalışır. Örneğin, kendisine emanet edilen parayı kaybettiğini söylemez. Parayı hiç görmediğini veya almadığını söyler. Bu yalanı ortaya çıktığında ise öne sürdüğü mazeret, kendisine parayı emanet eden kişinin tepkisinden çekinmesidir. Veya yapması gereken bir işi yapmaz, ancak bunun için de birçok yalan söyler. Başına birçok olayın geldiğini, bunlardan dolayı işini yapamadığını söyler, birçok uydurma olay anlatır. Yalanları anlaşıldığında ise, kendisini korumak için bu yalanları uydurduğunu söyler.

Oysa doğru olan, insanın kimseden çekinmeden, sadece Allah’tan korkarak doğruları söylemesidir. Ancak insanlardan daha çok korkup çekinen bu insanlar, Allah’ın sınırlarını korumazlar ve kolaylıkla yalan söyleyebilirler. Ayrıca, birçok durumda karşısındaki insanlardan bir zarar da görmeyeceklerdir. Ancak, yapmadıkları veya unuttukları şeyleri kibirlerinden dolayı kabul etmek istemedikleri için, bunlara mazeretler uydurmayı yeğlerler. Yalancı insan sadece diğer insanların gözündeki itibarını düşünür. Oysa, asıl düşünmesi ve gözetmesi gereken Allah’ın rızası, rahmeti ve cennetidir.