ADNAN OKTAR: Akıl insanın kendi kontrolünde gibi görünen, ama kaderinde olan, Allah’ın ona verdiği bilgidir. Yani Allah’ın ona sunduğu her türlü bilgidir. Ve düşünme şeklidir. Ama bunun tamamını Allah kaderde her kula, her insana yazmıştır ve aynısıyla dediği gibi olaylar olmuştur. Mesela Hz. Musa (as)’ın konuşmaları var Kuran’da. Hz. Musa (as) daha doğmamışken, daha dünya yokken Kuran vardı. Ama Hz. Musa (as)’ın konuşmaları orada var Kuran’da.

Nasıl sepete konacağı küçükken, onu nasıl Firavun’un karısının bulacağı, nasıl yetişeceği hepsi kaderindeydi ve bütün konuşmaları kaderindeydi. Aynı kaderindeki gibi yaşadı. Dolayısıyla insanlarda bağımsız bir akıl yoktur. Allah’ın yarattığı bir akıl vardır. O kadarlık bir tavır koyabilir insan… Eğer bir insan aklını kullanmıyorsa, vicdanını kullanmıyorsa, Kuran’ın ifadesiyle “Hayvanlar gibidir” diyor Cenab-ı Allah, şeytandan Allah’a sığınırım, “hatta hayvanlardan da aşağıdadırlar” (Araf Suresi, 179) diyor. Hayvanlar gibidir hatta hayvanlardan da aşağıdadır, çünkü hayvanlardan aşağı olmasının sebebi şu: Hayvanlar mazlum varlıklar sizin de demin söylediğiniz gibi. İnsanlar o yönüyle bu sefer daha da düşük konuma düşmüş oluyor. Yani en çirkin hayvan konumuna gelmiş oluyor. En kötü bir yaratık olmuş olur eğer güzel ahlak göstermezse. Sevgiyi, şefkati, merhameti, fedakarlığı bilmezse, ayetin yine başka bir ayetin ifadesiyle esfeli safiline kadar gitmiş olur. En aşağılara, “Biz insanı en güzel surette yarattık” diye Allah. En güzel surette yarattık diyor Cenab-ı Allah. “Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik” (Tin Suresi, 4-5) diyor. Tabi. İnsan isterse Hz. Ebubekir gibi de olabilir. İsterse Ebu Cehil gibi de olabilir. Müminler Hz. Ebubekir gibi olmaya gayret edecekler inşaAllah. (Kral Karadeniz röportajından, 22 Ocak 2009)