“Onlar, ‘tümüyle boş’ şeylerden yüz çevirenlerdir.” (Müminun Suresi, 3)
Dünyadaki vakit insanlar için çok değerlidir. İnsan yaşadığı her an Allah’ın rızasının en çoğunu aramalıdır. Şöyle bir düşünün, bir insan vaktini boş ve kendisine fayda sağlamayacak konularla geçiriyorsa ve düşündüğü birçok şey o kişinin ahireti için faydalı ve yararlı değilse? Mümin her an böyle bir ihtimalin şuurunda olup, şeytanın ona hoş ve kolay gösterdiği “boş ve gereksiz” düşüncelerden tamamen uzaklaşmalıdır. Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisinde bu konuda şöyle buyurmuştur:
Abbas (ra)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sav) bu konuyla ilgili şöyle buyurmuştur: “Sağlık ve boş vakit, insanlardan pek çoğunun bunlardan faydalanmak hususunda aldandıkları iki büyük nimettir.” (Buharî, Rikâk 1)
Vaktini boşa geçiren bir insan gereği gibi ölümü, cenneti, cehennemi derin düşünemez. Halbuki mümin, herkes gibi kendisinin de süratle ölüme doğru gittiğini, dünyadaki her şeyin imtihanın bir gereği olarak yaratıldığını kesinlikle aklından çıkarmaz. Allah’ın gün içinde kendisine gösterdiği sayısız aczini düşünüp kendisini Allah’a yaklaştıracak konulara yönelir. Örneğin, Müslümanların Kuran ahlakını insanlara anlatma konusunda verdikleri samimi fikri mücadeleyi gördüğü halde, şeytanın ona süslü gösterdiği hayatı tercih eden, hayatını boş amaçlarla harcayan birini düşünelim. Ahirette hesap gününde bu kişiye bu yönde çaba harcamak varken, neden boş işlerle vakit geçirdiği elbetteki sorulacaktır. Mümin, hesap gününde böyle bir durumla karşılaşmadan, dünyada iken vicdanını kullanarak böyle bir tavırdan sakınmalıdır. Kuran’ın, “Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?” (Nisa Suresi, 75) ayetinde bildirdiği gibi, müminler hayatlarını, Allah’ın razı olacağı şekilde Allah’ın rızası için tebliğ yapmak, derin düşünmek, İslam ahlakını yaymak için çaba göstererek geçirmelidirler. Aksinde gün içinde düşündükleri, dikkat verdikleri dünyevi birçok konu onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Aksine hesabını veremeyecekleri bu boş vakit onları ahirette kayba sürükleyebilir. Önemli olan müminin bu gerçeğin bilincinde olması ve tek bir anını bile boşa geçirmemesidir. Kuran’da bu yönde samimi çaba gösteren müminler şöyle müjdelenmişlerdir:
İman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: “Bu daha önce de rızıklandığımızdır” derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır. (Bakara Suresi, 25)
İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin ashabı (halkı)dırlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardır. (Araf Suresi, 42)