Hz. Adem’den önce Allah melekleri ve cinleri yaratmıştı. Onlar Allah’ı övgü ile tesbih ediyorlardı. Sonra Allah ilk insan olan Hz. Adem’i yarattı ve meleklere ona secde etmelerini emretti.
Melekler Allah’ın emrine gönülden itaat ederek Hz. Adem’e secde ettiler. Ancak meleklerin arasında bulunan ve cinlerden olan İblis, Allah’ın bu emrine başkaldırarak O’na isyankar oldu. Çünkü kendisinin Hz. Adem’den daha üstün olduğuna inanıyordu. Bu kibiri yüzünden, kendisine, “Ey İblis, iki elimle yarattığıma seni secde etmekten alıkoyan neydi? Büyüklendin mi, yoksa yüksekte olanlardan mı oldun?” (Sad Suresi, 75) diye sorulduğunda şöyle cevap vermişti:
Allah’ın emrine karşı böyle bir itaatsizliğe cüret eden İblis’i, Allah lanetlemiş ve kendisi için ebedi cehennem azabı takdir etmiştir.
İblis’in Allah’a isyan etmesine yol açan neden, “kibiri” ya da diğer bir deyimle “büyüklenmesiydi”. İblis’in bu büyüklenmesinin en önemli nedeni nefsinde gizlediği bir özellikti: “Enaniyet”…
Enaniyet terimi, Arapçada, “ben” anlamına gelen “ene” kelimesinden türemiştir. Kişinin kendisine müstakil bir benlik vermesi, hem kendi varlığını hem de etrafındakilerin varlığını Allah’tan bağımsız görmesi, tavır ve davranışlarını, bakış açısını bu zihniyete göre düzenlemesi anlamına gelir.
Kibir ise enaniyetin dışa vurumlarından birisidir. Bir insan kendisini dünyanın merkezi olarak görmeye başladığında, kısa sürede Allah’ın kendisine verdiği imkanlar ve özellikler doğrultusunda bir büyüklenme psikolojisi içine girer.
Her zaman ve her durumda kendisini en ön planda, en üstün konumda görmeye ve göstermeye başlar. Böyle sapkın bir düşünceye sahip olan kimse, Kuran’da tarif edildiği üzere kendisine ilahlık vasfı veriyor demektir.
Dolayısıyla, enaniyet ve ona bağlı olarak büyüklenmek, Allah’a şirk koşmak ve inkar etmekle bir tutulmuştur. Nitekim İblis’in bu karakteri Kuran’da “… büyüklük tasladı ve kafirlerden oldu” (Sad Suresi, 74) ayeti ile bildirilmektedir.
İblis’in, Hz. Adem’e secde etme emriyle karşı karşıya kalınca su yüzüne çıkan enaniyeti onun sonsuz azaba mahkum olmasına neden olmuştur. Bu durum enaniyetin, onu barındıran kimse için ne kadar büyük bir tehlike olduğunu göstermesi açısından oldukça önemlidir.
Enaniyet şeytanın karakterinin en temel özelliğidir. Dolayısıyla, “enaniyet” ve ondan kaynaklanan kibir, tüm sapkınlıkların kaynağı, tüm azgınlıkların kökenidir. Bu özellikler, tarih boyunca milyonlarca insanı sonsuz azaba götürdüğü gibi, bugün de sayısız insanı İblis’in yoluna çekmektedir.
Enaniyetli olan, yani kendisine özel bir benlik vererek Allah’a karşı büyüklenen, O’na karşı aczini bilmeyen, O’nun ayetlerinden yüz çeviren herkes şeytanın bu oyununa kanmış demektir. Okumakta olduğunuz bu kitabın amacı da enaniyeti Kuran’da bildirildiği üzere gizli ve açık bütün yönleriyle gözler önüne sererek, etkisi altına almaya çalıştığı herkesi bu pislikten arınmaya ve sakınmaya davet etmektir.
Bu nedenle, kitap boyunca, ayetlerde bahsedilen gururlu ve kibirli insanların durumları ve onların en belirgin özelliklerinden biri olan enaniyet özellikleri incelenecektir.
Umulur ki, okuyanlara, İblis’e ait olan bu çirkin vasfı benimsememeleri için bir uyarı ve öğüt olur.