Allah insanları yaratılış olarak sevgiye uygun olarak yaratmıştır. İnsanlar genel anlamda sevmekten, sevilmekten, ilgiden hoşnut olurlar. Ancak şeytanın kimi insanlara kullandığı taktikler sonucunda, bu kimseler iradelerini kullanarak kendilerini bu nimetten mahrum bırakırlar. İlk başta çevrelerindeki insanlara şeytani yöntemlerle birtakım mesajlar vermek için  gösterdikleri protesto tavırları, bu insanları sevmekten ve sevilmekten uzak kimseler haline getirir. Şeytanın gösterdiği yola uymak adına, farkında olmadan kendilerine çok zor bir hayat yaşatır ve kendilerini tüm güzelliklerden bilerek ve isteyerek mahrum ederler.

Ancak şeytanın insanlara yaptırdığı tüm diğer tavır bozukluları gibi aslında bu da insan yaratılışına aykırı bir durumdur. Kuran’ın “Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve       Allah’ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim. Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır.” (Nisa Suresi, 119) ayetiyle belirtildiği gibi, şeytan insanların fıtratını bozarak zevk alacakları, mutlu olacakları bir hayat yaşamalarına engel olur. Tam tersine onları kendilerine zulmedecekleri, nimetlerden mahrum kalacakları bir ortama sürükler. Sevgi de Allah’ın dünya hayatında insanlar için yaratmış olduğu en büyük, en güzel nimetlerden biridir. Ancak şeytanın etkisindeki bir insan sevmekten ve sevilmekten mahrum kalır. Şeytan, temelde sevgiye çok açık olan bu insanları çeşitli mazeretlerle sevgilerini belli etmemeleri, baskılamaları ve hatta sevmekten vazgeçmeleri için ikna etmeye çalışır. Verdiği telkinlerle onları, sevdikleri ve gerçekten sevilecek pek çok özelliğe sahip olan insanlara karşı ters, soğuk ve ilgisiz tavırlar göstermeye zorlar.

Şeytanın tuzağına düşen kimseler bir yandan sevgilerini gereği gibi yaşayamamalarının bir yandan da bu tavırları yüzünden sevilmemelerinin sıkıntısını yaşarlar. Sevilecek pek çok özelliğe sahip olan insanlara karşı kasıtlı olarak ters ve soğuk bir tavır içerisine girmeleri, bu kimseleri de sevilmeyecek insanlar haline getirir; şeytanın etkisiyle sevilecek tüm özellikleri körelir. Kuran’da “Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar.” (Yunus Suresi, 44) ayetiyle hatırlatıldığı gibi, insanlar bu durumu kendi elleriyle oluşturmaktadırlar.