Sayın Adnan Oktar’ın 21 Kasım 2009 Tarihli Kral Karadeniz ve Kanal Urfa Röportajından;
ADNAN OKTAR: İnsanlar, bir şey oluyor, bayağı bir seviniyor. Halbuki onun için şer oluyor, bilmiyor. Mesela, ne bileyim, çalıntı bir mal buluyor, alıyor, seviniyor ona. Onu alıp kullanıyor. Onu kendisi için bir hayır zannediyor. Halbuki o bir şerdir. Ama mesela farzedelim işinden atılıyor veyahut yolda giderken, yemek kabı, ayağı takılıyor, kırılıyor, kap dökülüyor. O yemekte belki zehirli bir şey vardı veyahut vücuduna zarar verecekti veyahut Allah onu düşündürmek kastıyla yapabilir. Birçok hikmeti olabilir. Orada ona mutlaka hayır gözüyle bakacak. Şer gözüyle baktığında o ibadet olmaz. Çünkü Allah’ın çok ince detaylı sanatı vardır. Mesela bakın, Mehdi’yi yaratıyor. Mehdi’sini, o devrin, en zorlu olaylarıyla karşı karşıya getiriyor Cenab-ı Allah. Mesela hapse sokturuyor, insanlara iftira attırıyor, insanların üzerine, onlara zulüm yapılmasına sebep oluyor, talebelerine. Değil mi? Binbir türlü acının içinden geçiyorlar. Mehdi ne diyor? Bunda da bir sabır var. Bunda da bir hayır var. Bunda da bir güzellik var diyor. Değil mi? Buna sabretmek lazım, buna hayır gözüyle bakmak lazım. Allah beni deniyor diyor, Allah beni sınıyor diyor. Allah’a hamdolsun diyor mesela Mehdi. Ama şeytani düşünen de, ya diyor, Allah vermesin, işte ben Allah için ne kadar iyilik yapıyorum, güzellik, mesela namaz kılıyorum, oruç tutuyorum ama Allah bana dert veriyor, bela veriyor diyor ve namazını, niyazını bırakıyor. İşte o da kaybedelerden olmuş oluyor. Sınayacağız dediği işte Cenab-ı Allah’ın bu. Yani Allah dener. Onun için şer zannedilen şeylerde hayır olduğunu insan bilecek. Her şerde mutlaka bir hayır vardır, Müslümanda. Ama imansız olan bir insanın da her hayır gördüğünde bir şer olur. Hepsi onun için bir şerdir… Mesela kadın hamile olur. Bütün vücudu bozulur, hastalanır. Onun için bir şer olur. Mesela zengin olur, mide ülseri olur, o zenginliği, malı koruyacağım diye, sıkıntısından saçları dökülüyor. Değil mi? Sapsarı oluyor, eli ayağı boşalıyor, sinir hastası oluyor. O mal, onun başına bela olmuş oluyor. Veya çok fazla para kazanıyorlar, çok iyi besleniyorlar, bütün aile kolestrolden hasta oluyor, kendisi de hasta oluyor, gut hastalığına yakalanıyor. Değil mi? Birçok hastalığa sebep oluyor. Öbür fakir insan da yiyemiyor, mesela sebzeyle, bakliyatla besleniyor ama kıpkırmızı gayet sağlıklı oluyor. Onun da mesela kanında hiç kolestrol olmamış oluyor ama o, kendisi için şer zannediyor onu. Halbuki hayır var. Allah’ın o kadar detaylı sanatı vardır ki dünyada, insanlar bunu saymaya kalksa bitirmeleri mümkün değil. Zaten Allah diyor ayette, “Bütün denizler mürekkep olsa” diyor, “bütün ağaçlar da kalem olsa,” diyor, şeytandan Allah’a sığınırım, “denizler tükenir” diyor, “Allah’ın kelimesi tükenmez” diyor Cenab-ı Allah. Bu sırrı bilmedikleri için zaten insanların çektiği sıkıntılar, yani bir sebebi de o oluyor. Hep sinir hastası oluyorlar, kokaine alışıyorlar, uyuşturucuya alışıyorlar. Hep sulugözdür bazı insanlar, yani havadan, böyle şey gibi, emme basma tulumba gibi, daha dokunsan ağlar. Mesela görüyorum, halktan görüyorum, insanlarda, romanlarda görüyorum, filmlerde görüyorum, inşaAllah, ama bizim çocuklar sağlamdır o konuda, maşaAllah.