Dinin derinliğini kavramak ve Kuran ahlakını hayatın her anında yaşamak, samimi bir Müslümanın en dikkat çekici özeliklerinden birisidir. Allah’ın Kuran’da bizlere tarif ettiği mümin özelliklerine baktığımızda, “derinliğin” dinin yaşanmasında çok önemli olduğunu ve Allah’ın bizleri bu konu üzerinde düşünmeye teşvik ettiğini görürüz. Müslümanın birçok güzel özelliği vardır. Allah’tan korkan samimi bir Müslüman ibadetlerinde titizdir, fedakardır, merhametli ve şefkatlidir, affedicidir, akıllıdır, sevgi doludur. Allah’a ve yarattıklarına karşı sevgi ve saygıyla dolu bir yaklaşım içindedir. Sorumluluk sahibidir, dikkati ve şuuru açıktır. Allah’tan saygıyla korkar, ahirette Allah’a hesap vereceğinin bilincindedir. Huzurlu ve mutmain bir ruha sahiptir. Müslümanın, bunlar gibi daha birçok güzel özelliği vardır ve hayatı boyunca bu özelliklerini daha da mükemmel hale getirmeye çalışır.
İnsanın imanını, Allah’a olan sevgisini, saygısını, Allah korkusunu, takvasını sürekli arttırması ancak derinleşmesiyle mümkündür. Allah Kuran’ın birçok ayetinde Müslümanların dinde derin bir kavrayışa sahip olduklarını bildirmektedir. Bunun için insanın Allah’ın sonsuz gücünü ve kudretini çok iyi düşünüp kavramaya çalışması gerekmektedir. Mümin içten gelen samimi bir istekle, Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edebilmenin ihtiyacını hisseder. Ruhu ancak Allah’ın varlığından ve Allah’a olan imanından dolayı güç bulur. Samimi bir Müslüman için Allah’ın ve dinin varlığı en büyük mutluluk vesilesidir. İnsan Allah’a olan sevgisinde, saygısında ve Allah’a karşı hisettiği saygı dolu korkuda, daima bir derinleşme isteği içindedir. Bu ihlaslı bir Müslümanın ruhunun tabi bir ihtiyacı olduğu için, bunu hissederek ve şevkle, Allah’tan ister. İnsan Allah’ın sonsuz gücünü gördükçe, yarattıklarına bakıp bunlardaki harikalıkları farkettikçe Allah’a olan sevgisi ve saygısı daha da artar. Dilediği herşeyi mükemmel yaratan Yüce Rabbimiz’in sonsuz mükemmellikte olduğunu düşünmek, sonsuz bir akla ve yaratma gücüne sahip olduğunu bilmek insanın Allah’ın sanatına olan hayranlığını arttırır. Allah Kuran’da, “Elbette bunda ‘derin bir kavrayışa sahip olanlar’ için gerçekten ayetler vardır.” (Hicr Suresi, 75) ayetiyle derin bir kavrayışa sahip olmanın önemine dikkat çekmektedir. Dini derin kavramak ve yaşamak, insanın çevresindeki ayetleri daha iyi görebilmesini, Allah’ın yarattığı güzellikleri daha iyi farkedebilmesini, Allah’a daha güçlü bir sevgiyle bağlanmasını sağlar. Kavrayış derinliği ile, bunun insanın hayatına getirdiği güzellikler orantılıdır. İnsan, Allah’ın Kuran’da beğendiğini bildirdiği ahlakı ve Müslüman ruhunu ne kadar güçlü yaşarsa, ruh kalitesi ve hayatının anlamı da o oranda güzelleşir. Bunun için Allah’ı, Allah’ın yarattıklarını, Allah’ın Kuran’da dikkat çektiği olayları, örnekleri, dinin özünü, ahireti, dünyanın geçiciliğini ve Allah’ın bizim üzerinde düşünmemizi istediği konuları dikkatlice, samimiyetle, Kuran şuuruyla ve Allah’tan anlamayı isteyerek düşünmek gerekir. İnsan düşünürken detayları anlamaya, daha önce farkedemediklerini farketmeye ve Allah’a hep daha fazla yaklaşmaya niyet etmelidir. Allah’ın bizlerden istediği derin düşünmek ancak bu şekilde mümkün olabilir.
Mümin hayatı boyunca Allah’ın kendisine gösterdiği her olay ve ayrıntıda daima Allah’ın ayetlerini, olayların hayır ve hikmet yönlerini düşünüp görmeye çalışmalıdır. Yerde yürürken gördüğü bir karınca, başını gökyüzüne uzattığında dizi dizi uçan kuşlar, dağların heybeti, yağmur taşıyan bulutlar, rüzgarla sürüklenen bir yaprak tanesi, yolda karşısına çıkan herhangi bir insan; bunların tümü, Allah’ın o kişi için birçok hikmetle kaderinde yarattığı detaylardır. Derin düşünen bir mümin gördüğü, duyduğu, tanık olduğu her olayın Allah’ın iradesi ve sonsuz kontrolüyle var olduğunun bilincindedir. Yolda giderken yanından geçen bir cenaze arabası ona ölümü, ahireti, Allah’ın huzurunda vereceği hesabı, Allah’ın sonsuz gücünü ve dünyanın geçiciliğini hatırlatır. Kalbi ve ruhu sürekli Allah ile beraber olduğu için, herşeyde Allah’ın gücünü hisseder. Allah’a daima saygı dolu bir korku ve derin bir sevgiyle yönelir. Son derece gelişmiş bir donanıma sahip olan güzel bir araba, insana hayatında çok fazla kolaylık sağlayan bir bilgisayar Allah’ın sınırsız bir yaratma gücüne sahip olduğunu ve bizlere sürekli nimet sunduğunu düşündürüp, şükretmesine vesile olur. Allah’ın Kuran’da bildirdiği daha önce yaşamış olan kavimlerin başlarından geçenler düşünmesini sağlar.
Nasıl insanın yaşamak, hayatını devam ettirebilmek için yemeğe, suya ihtiyacı varsa aynı şekilde Müslümanın da ruhunu geliştirmesi için düşünmeye ve derinliğe ihtiyacı vardır. Tıpkı yaşamak için bedenin ihtiyacı gibi, ruhunda sağlıklı olabilmesi için sürekli tefekkür anlamında bir takviyeye, zenginleştirilmeye yönelmesi gerekir. bunun için müminin Allah’ın ayetlerine, dine, Allah’ın rızasına bilinçli bir şekilde yönelmesi gerekir.
Şuur sahibi ve Allah’ın sonsuz büyüklüğünün farkında olan bir insanın hayatının her anına din hakimdir. Her düşüncesi, her hareketi Kuran ahlakı ve Allah’ın rızası doğrultusunudadır. Aklında sürekli olarak, “Allah’a nasıl daha yakın olabilirim”, “Allah’ın benden razı olması için kendimi nasıl geliştirebilirim” düşüncesi vardır.
Dindar ve samimi bir Müslüman her zaman mutludur, Allah’a olan imanından kaynaklanan bir heyecan ve şevke sahiptir. Nimetle de zorluklarla da denense, mutlaka kalbi Allah sevgisiyle dolu olarak Allah’a yönelir. Herşeyde çözümü sadece Kuran’da arar. Allah’a kavuşacağı ana kadar, Allah’a olan sevgisi sürekli artar. Ahirette ise bu sevgisinin güzelliğini sonsuza kadar yaşar.