Dünya hayatında kendisine Allah’ın rızasını kazanmayı amaç edinen bir kimse, Allah’ın beğendiği güzel ahlakı en güzel şekilde yaşama konusunda da büyük bir şevk gösterir. Allah’a gönülden iman etmemiş olan, O’nun rızasını kazanmak için içinde herhangi bir şevk ya da istek duymayan kimseler için ise bu büyük bir zorluktur. Çünkü güzel ahlak, vicdanı ve iradeyi en mükemmel şekilde kullanmayı gerektirir. Kalbinde imanın şevkini ve heyecanını hissetmeyen insanlar bu vicdan ve irade duyarlılığını gösteremezler. Bu nedenle de güzel ahlakı tam anlamıyla yaşayamazlar.

Dine şevkle sarılan müminler ise Allah’ın Kuran’da bildirdiği ahlak modelini hiç zorlanmadan büyük bir zevkle yaşarlar. Kimi zaman onların da nefislerine zor gelen durumlar olabilir, ancak onlar buna rağmen nefislerini yenip Allah için güzel ahlakta kararlılık gösterir ve bunu başarabilmiş olmaktan dolayı da büyük bir haz duyarlar.

Kimi zaman zorluk ya da sıkıntıyla karşılaşır ama cesur bir karakter sergilerler. Ya da öfke duyulabilecek bir tavırla karşı karşıya kalır, ama güzel bir sabır gösterir ve öfkelerini yenerler. Kötü bir tavra güzellikle ve iyilikle karşılık verirler. Haklı oldukları halde haksızlığa karşı alttan almayı, bağışlamayı tercih ederler. En zor ya da en sıkıntılı anlarda bile kendi haklarından seve seve vazgeçer, büyük bir şevkle başkalarına öncelik tanırlar. İnananlar için fedakarlıkta bulunmayı zevkle kabul ederler. Bir kusur ya da hata işlediklerini fark ettiklerinde bu durumu telafi etmek için canla başla samimi bir çaba sarf ederler. Kendileri de ihtiyaç içinde oldukları halde, Allah’ın emri gereği ellerindekini seve seve yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara ve diğer ihtiyaç içerisinde olanlara verirler. Kendi çıkarlarını zedeleyecek de olsa hiçbir zaman için adaletten taviz vermez, şahitliklerinde dürüst bir tavır sergilerler. Kimsenin kusurunu araştırmaz, kimsenin arkasından konuşmazlar. Ve hepsinden önemlisi tüm bu güzel ahlak örneklerini yaşamakta, hayatlarının sonuna kadar büyük bir sabır ve kararlılık gösterirler.

Tüm bu güzel ahlak özelliklerini yaşayabilmek ise ancak imanın getirdiği şevk ile mümkün olabilmektedir. Muhakkak ki Müslümanların da nefisleriyle çatıştıkları ya da şeytanın kışkırtmalarıyla karşı karşıya kaldıkları anlar olmaktadır. Ancak buna rağmen vicdanlı kullar, Allah’a olan bağlılıklarından ve O’na yakınlaşmak için duydukları şevkten dolayı Allah’ın beğendiği ahlakı yaşamakta kararlılık göstermektedirler.