Müslümanın vasfı dünyanın en kaliteli insanı olmasıdır. Allah, müminlerin tahir (temiz, pak) olduklarına dikkat çekmiştir. Bu nedenle Müslümanın kalitesini arttıran özelliklerinden biri de temizliktir. Kir ve pislikten arınmamak ise kalitesizliğin en büyük alametidir. Kirliliğin insanlara getirebileceği zarar ve sıkıntıları bilen şuuru açık her insan için temizlik son derece önemli bir konudur. Ancak buna rağmen, tüm bu insanların da kendilerine göre bir temizlik anlayışları vardır. Dolayısıyla da, en gelişmiş imkanlara sahip olsalar da, çok kısıtlı şartlar altında olsalar da, bu insanlar temizliği ancak kendi anlayışları çerçevesinde uygularlar. Tüm yaşamları boyunca Kuran ahlakına göre yaşayan Müslümanların ise en önemli özelliklerinden biri, bulundukları toplumda herkese örnek olan temizlik anlayışlarıdır. Allah ayetlerde temizliğin önemine şöyle dikkat çekmiştir:
“Elbiseni temizle, Pislikten kaçınıp-uzaklaş.” (Müddessir Suresi, 4- 5)
www.muminlerintemizligi.imanisiteler.com
Düşüncelerinin ve kalplerinin temizliği kadar bedenlerinin, giysilerinin, yaşadıkları mekânların ve yedikleri yiyeceklerin temizliği de Müslümanların en belirgin özelliklerindendir. Bir Müslümanın saçı, eli, yüzü, kısacası tüm bedeni daima tertemizdir. Kıyafetleri her zaman temiz, bakımlı ve düzgündür. Çalıştığı veya yaşadığı mekânlar da Müslümanlara yakışır bir şekilde her zaman derli toplu, temiz, hoş kokulu, havadar ve ferahlık verici olur.
Temizlik Akıl ve Derin İman ile Bağlantılıdır
İnsan hayatındaki her güzel şey gibi, temizlik de ancak akıl ile kavranabilen ve akıl ile uygulanabilen bir nimettir. Bir insan ancak aklı, vicdanı ve dikkati doğrultusunda neyin temiz neyin ise kirli olduğunu fark edebilir. Aynı şekilde bir insanın kirlilikten rahatsızlık duyup duymaması da yine aklına ve vicdanına bağlıdır.
Dolayısıyla, derin düşünmeyen, aklını, vicdanını kullanmayan, dikkati kapalı bir insanın temiz kabul ettiği bir şey, akıllı, vicdanlı ve dikkatli bir insan için aslında çok kirli ve rahatsız edici olabilir. Bu da insanların temizlik olarak bildikleri pek çok bilginin aslında yetersiz olabileceğini; ‘akıl ve vicdan kullanıldığında çok daha derin ve detaylı bir temizlik anlayışının elde edilebileceğini’ göstermektedir.
Gizli Kirlilik Temizlikteki En Önemli Detaydır
Temizlik konusunda bilinmeyen pek çok temel bakış açısı da vardır. Bunlardan biri, ‘bir gizli bir de açık kirlilik şeklinde, iki türlü kirlenme olması’dır. Örneğin yere bir çöp döküldüğünde bunun kirli olduğunu ve temizlenmesi gerektiğini elbette hemen herkes bilir. Ancak bazı kirler de vardır ki, görünüşte bunları belli edecek bir alamet yoktur. Ancak belki de bu temiz sanılan yerler, görünen bir kirden çok daha kirlidir. İşte akıllı, vicdanlı ve dikkatli bir insan bu görünmeyen kirlerin de şuurunda olan, bunlardan da rahatsızlık duyan ve bunlara karşı ciddi tedbirler alan insanlardır.
Temizlikte insanların ölçü kabul etmeleri gereken bu temel bakış açılarından bir diğeri ise ‘hijyen’dir. Örneğin bir evin sokak kapısı tozlu ya da çamurlu olmayabilir. Ve bakıldığında çok temiz, cilalı ve parlak görünebilir. Oysa ki her gün sokakta, birbirinden farklı temizlik anlayışlarına sahip olan binlerce insanın yaşadığı yerlerde vakit geçirdikten sonra ellenen sokak kapısı görünmeyen pek çok kir içermektedir. Sokak kirinin taşındığı böyle bir yer ellendikten sonra, bu kiri evin temiz yerlerine; koltuklara, perdelere, evin iç kapılarına taşımak son derece yanlıştır.
Bir de ‘detay temizlik’ olarak adlandırılabilinecek bir temizlik anlayışı daha vardır. Kimi insanlar detaydaki kirliliğe o kadar önem vermezler. Ancak detay ile kasıt, sadece kıyıda köşede kalmış bir yerin tozlarını da almayı unutmamak anlamında değildir. İnsanların düşünmedikleri takdirde akıllarına gelmeyebilecek bazı konularda daha ciddi önlemler almak gerekebileceğidir.
Kimi insanların temizlik konusunda yaygın olarak bilmedikleri konulardan biri de ‘zincirleme olarak oluşan kirlilik’tir. Bir insanın, kirli bir yeri ellediğinde, bu kiri bir başka yere daha taşımaması için, ellerini hemen yıkaması esastır. Ancak çoğu zaman başlangıçtaki tek bir ihmal bu kirin, belki de bir evin on – yirmi ayrı noktasına taşınmasına neden olur. Örneğin üzerindeki kıyafetlerle çok kirli bir yerden gelen ya da üzerine kirli su sıçrayan bir insan, üzerini değiştirmeden bir koltuğa oturduğunda ya da evin çeşitli yerlerine kıyafetlerini değdirdiğinde, bir anda zincirleme olarak pek çok yerin daha kirlenmesine sebep olmuş olur.
“Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin.” (Araf Suresi, 160)
“Sana, kendilerine neyin helal kılındığını sorarlar. De ki: “Bütün temiz şeyler size helal kılındı.” Allah’ın size öğrettiği gibi öğretip yetiştirdiğiniz avcı hayvanlarının yakalayıverdiklerinden de -üzerine Allah’ın adını anarak- yiyin. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.” (Maide Suresi, 4)
www.muminerkekler.beyazsiteler.com
Peygamberimiz (s.a.v.)’in Temizliği Tüm Müslümanlara Örnektir
Peygamberimiz (s.a.v.), müminlere temizliği çokça tavsiye etmiştir. Kendisi de temizliğine çok dikkat ederek müminler için en güzel örneği oluşturmuştur. Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurmuştur:
“Şüphe yok ki Yüce Allah temizdir, temizliği sever. İkramı boldur, ikramı sever. Cömerttir cömertliği sever. Artık evlerinizin çevresini temiz tutun.” (Et-Tıbbün Nebavi S:216)
Peygamberimiz (s.a.v.) başka bir hadisinde de, çokça temizlenen müminlerin, kıyamet gününde de diğer insanlardan nurlarıyla ayrılacaklarını bildirmiştir:
“Benim ümmetim kıyamet gününde yüzleri parlak, elleri ve ayakları nurlu olarak haşrolunacaktır. Herkes gücünün yettiği kadar bu parlaklığı arttırsın.” (Hutbeler: Temizlik)
İlim bakımından her şeyi kuşatan Rabbimiz, her konuda olduğu gibi maddi ve manevi temizlik konusunda da kutlu elçisi Peygamberimiz (s.a.v.)’i Müslümanlara örnek kılmıştır. Tüm yaşamları boyunca Allah’a gönülden bağlı olan müminler de her işlerinde Allah’a yönelerek ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in temiz ahlakını örnek alarak ahiret hayatına hazırlık yapmalıdırlar. Her mümin için elbette tek bir amaç vardır o da Allah’ın rızasına, rahmetine ve cennetine kavuşmaktır. Unutulmamalıdır ki, müminler Allah’ın izniyle cennete de dünyadaki gibi tertemiz gireceklerdir. Yüce Rabbimiz bu gerçeği bir Kuran ayetinde şöyle bildirmiştir:
“Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: “Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin.” (Zümer Suresi, 79)
Kaliteli Bir Müslüman Temiz Olur
Dünyanın pek çok yerinde temizliği hiç önemsemeyen ve kirlilikten rahatsızlık duymayan pek çok insan da vardır elbette. Bu konuda adeta beyinlerini uyuşturmuş olan bu insanlar, ciddi bir zarara uğramadıkları takdirde, özellikle de görünmeyen kirlerin temizliği üzerinde hiç durmazlar. Aynı şekilde temiz olmaktan, temiz ortamlarda, temiz eşyalarla yaşamaktan da zevk almazlar. Kısacası hayatlarında ‘temizlik ya da kirlilik’ gibi bir fark ve temiz olabilme yönünde bir talep yoktur. Onlar için akıllarını yormaları gereken böyle bir konu sanki hiç yok gibidir. Önemli olan hayatlarını sürdürebilmeleridir; ancak bunu ne şartlarda sürdürdüklerini o kadar da önemsemezler. Bu kişilerin kimi zaman bahanesi ise kısıtlı imkanlara sahip olduklarıdır. Şaşırtıcı olan, bu durumun, geniş imkanları olan insanlar için de geçerli olmasıdır. Bazen dünyanın en zengin, en çok imkan sahibi bir insanı da, istediği anda çok temiz bir ortam ve çok temiz bir hayat standardı elde edebileceği halde, içinde böyle bir nimete karşı hiçbir istek duymayabilmektedir.
Bu durumlardan hiçbiri iman edenler için geçerli değildir çünkü temizlik, Allah’ın iman edenlere bildirdiği bir emridir. Allah, müminleri hem bedenen hem de ruhen temizlikten, temiz nimetlerden, temiz ortamlardan ve temiz bir hayattan zevk alacak şekilde yaratmıştır. İnsanlardaki akıl, vicdan ve dikkat açıklığının da ancak imanla birlikte gelişmesi, Müslümanların bu konuda çok titiz bir anlayış kazanmalarına vesile olur.
İmana dayalı bu bakış açılarından dolayı müminler için temizlik zevkle yerine getirilen bir ibadettir. Aynı zamanda da dünya hayatının çok güzel bir nimetidir. Allah’ın insanlara temizlenebilmeleri için su, sabun gibi imkanlar yaratmış olması; gelişen teknolojiyle birlikte, sürekli olarak temizliğin kalitesini daha da artıran çeşitli elektronik cihazların yapılması müminler için Allah’ın çok büyük bir rahmetidir.
www.muminin24saati.imanisiteler.com
Rabbimiz Kuran’da hem maddi, hem de manevi olarak temizlenenleri sevdiğini şöyle bildirmiştir: “Şüphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever.” (Bakara Suresi, 222)
Allah iman eden kullarına yaşadıkları mekanları da temiz tutmalarını emretmiştir. Hz. İbrahim (a.s.)’a vahyettiği bu emir, Kuran’da şöyle bildirilmiştir:
“Hani Evi (Ka’be’yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. “İbrahim’in makamını namaz yeri edinin”, İbrahim ve İsmail’e de, “Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin” diye ahid verdik.” (Bakara Suresi, 125)