Müminlerin, hayatlarındaki tek ölçüleri Kuran ayetleri ve Peygamber Efendimiz (sav)’in sünnetidir. Onlar hayatlarının sonuna kadar Allah’ın emir ve yasakları konusunda titiz davranır, yalnızca Allah’tan korkar, kimseden medet ummaz, korkuya, paniğe, ümitsizliğe ve karamsarlığa kapılmazlar. Kimsenin kınamasından korkmazlar. Olaylar karşısındaki tepkileri hep Kuran’a ve Peygamberimiz (sav)’in sünnetine uygun olur. Kendilerine çeşitli nimetler lütfedildiğinde ve bolluk içinde yaşadıkları anlarda olduğu gibi darlık, zorluk ve sıkıntı zamanlarında da Kuran ahlakını göstermekten ödün vermezler. Çünkü nimetleri artıranın, dilediğinde de bunları bir hayır ve hikmet üzerine kısanın Allah olduğunu bilirler. Her olayın, nefsin eğitilmesi ve olgunlaşması için yaratılmış birer imtihandan ibaret olduğunun farkındadırlar.
Ancak Kuran’dan gafil yaşayan, imanı kalplerine tam sindirememiş kişiler tüm hayatlarını insanların rızası üzerine kurarlar. Tüm yaşam felsefeleri, kuralları, anlayışları Kuran ile çelişir. Kuran ve Peygamberimiz (sav)’in sünnetini yol gösterici olarak almadıklarından, İslam ahlakının dışında birçok batıl inançlar, ritüeller, adetler ve ibadet şekilleri türetirler.
Ayette Hz. Şuayb (as)’ın kavmine söylediği sözlerde haber verildiği üzere bu tarz kişiler, “Allah’ı arkalarında-unutuluvermiş (önemsiz) bir şey edinirler.” (Hud Suresi, 92) Allah’ın hükümleri yerine, her türlü batıl inanış ve kurallara, adeta İlahi birer hüküm gibi uyarlar. Kuran’daki doğruları görseler bile bu batıl inanışlarından bir türlü vazgeçemezler. Helal ve haram anlayışları kendi çarpık mantık örgülerine ve düşüncelerine, içinde yaşadıkları toplumun değer yargılarına, atalarından öğrendiklerine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kuran hükümleri yerine insanların kanaatlerine değer verirler.
Bu insanların hayata dair yanlış bakış açıları Kuran’da “… Gerçekten biz, atalarımızı bir ümmet (din) üzerinde bulduk ve doğrusu biz, onların izlerine uymuş kimseleriz” (Zuhruf Suresi, 23) ayetiyle bildirilir.
İnsanların dünyada ve ahirette kurtuluşa ermelerinin tek yolu ise, atalarının veya çevrelerinin uyguladıklarında değil, Kuran’da yazılıdır. Kuran, Allah’ın hiç değişmemiş olan sözüdür. Peygamberimiz (sav)’in hayatı boyunca gösterdiği güzel ahlak ise iman edenler için en güzel örnektir.