Yüce Allah Ganiy isminin tecellisi olarak hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır. Bu nedenle şeytanın telkiniyle insanların fakirlikten korkmaları, cimrilik edip tutkuyla mallarını biriktirmeleri büyük bir hatadır. Çünkü “Her nefis ölümü tadıcıdır…” (Ankebut Suresi, 57) ayetinin gereği olarak bir gün herkes mutlaka ölecek ve bu dünyadan, bedeni dahil, hiçbir şeyi yanında götüremeyecektir. Bu nedenle insanın nefsini tatmin etmek uğruna mal yığıp biriktirmesi kendisine bir fayda sağlamaz. Hesap günü herkes Allah Katında tek başına, Allah’a hesap verecek ve herkese takvasından sorulacak, zenginlik, dünyada sahip olunan mallar ise hiçbir fayda sağlamayacaktır. Bu gerçek bir Kuran ayetinde şöyle bildirilmiştir:
“Gerçekten inkar edenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah’tan yana birşey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.” (Al-i İmran Suresi, 116)
Üstad Bediüzzaman Said Nursi:“Hırs, sebeb-i mahrumiyettir; tevekkül ve kanaat ise vesile-i rahmettir” diyerek yapılan hırsın sonuçta hiçbir şeye fayda etmediğini, tevekküllü bir yapının ise Kuran ahlakına uygun olduğunu belirtmiştir.
Malı Yığıp Biriktirmek Şeytanın Hileli Bir Oyunudur
Şeytanın Kuran ahlakından uzak yaşayan insanlara verdiği telkinlerden biri; bu kişilere mallarını kimseyle paylaşmadıkları, saklayıp biriktirdikleri takdirde daha zengin olacaklarını ve geleceklerinin ancak bu şekilde garantiye alınacağını zannettirmesidir. Böylece şeytan mallarından verecekleri bir miktarın kendilerini mağdur edeceğine, kendilerinden eksilen malın ileriki günlerde rahatlarını riske atacağına inandırır. Allah ayette onların bu durumunu şöyle haber vermiştir:
“Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin-hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size Kendisi’nden bağışlama ve bol ihsan (fazl) vaad ediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir.” (Bakara Suresi, 268)
Zahirde (dış görünüşte) verilen ya da paylaşılan herhangi bir şey ilk etapta azalabildiğinden olayları yalnızca dış görünüşüyle değerlendiren bazı insanlar, şeytanın bu kandırmacasına kolaylıkla aldanabilirler. Ancak bu kişiler Yüce Allah’ın Zülcelal-i Ve’l İkram (büyüklük ve ikram sahibi) sıfatını, dilediği kişiye kat kat arttırdığını, ihsanı, ikramı bol olan olduğunu hesaba katmamaktadırlar. Nitekim Yüce Allah bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:
“Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir.“ (Bakara Suresi, 261)
Şeytanın bu aldatmacalarına kanmayan, malını Allah yolunda harcayan müminler ise kendileri için asıl hayırlı olanı yapmış olurlar. İnfak etmenin, Allah yolunda harcama yapmanın hem ecrini alır, hem de bereketini kazanırlar.