İnsanlara sorulsa birçoğu kendilerini son derece vicdanlı kişiler olarak tanımlarlar. Kimse “vicdansız” vasfını kendisine yakıştırmaz. Ancak vicdan konusunda da diğer tüm konularda olduğu gibi tek ölçü Kuran’dır. Kuran’da Allah, geçmişte yaşamış topluluklardan birçok olaylar ve konuşmalar aktarır. Bu olayların her biri insanlara özellikle bildirilmektedir. Çünkü bunların her birinde insanlar için ibretler, öğütler bulunmaktadır. Kitabın bu bölümünde, Kuran’da aktarılan bu örneklere yer verilecektir. Bunun amacı, vicdanına uyan ve uymayan insanlar arasındaki farkı daha da belirginleştirmek ve gerçek vicdan sahibi kişileri daha iyi tanıma imkanını sağlamaktır. Vicdanını tam olarak kullanan insanlara en güzel örnekler Allah’ın elçilerindedir.
Allah Kuran’da bunu şöyle bildirmektedir:
Andolsun, sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için Allah’ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır. (Ahzab Suresi, 21)
Allah başka ayetlerde ise Hz. İbrahim ve Hz. İsa’yı örnek olarak vermektedir.
O (İsa), yalnızca bir kuldur; kendisine nimet verdik ve onu İsrailoğullarına bir örnek kıldık. (Zuhruf Suresi, 59)
İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır… (Mümtehine Suresi, 4)
Allah, elçilerin kıssalarının insanlara bir öğüt olduğunu Yusuf Suresi’nde de şöyle bildirmektedir:
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kuran) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin ‘çeşitli biçimlerde açıklaması’ ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. (Yusuf Suresi, 111)
Bu nedenle, Kuran’ı okuyan herkesin, elçilerle ilgili olayları öğrendiğinde, kendisininkiyle onların vicdanlarını, tavırlarını ve Allah için yaptıklarını karşılaştırması ve onlar gibi bir ahlak göstermek için ciddi bir çaba içerisine girmesi gerekmektedir.
Kuran’ın pekçok ayetinde kutlu Peygamberimiz Hz. Muhammed’in vicdanlı tavrına ve her türlü zorluk ve sıkıntı karşısında güzel ahlakından asla ödün vermemesine dikkat çekilmektedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in kavmine yaptığı tebliğde, inkar edenlere verdiği cevaplarda, kendisine atılan iftiralar karşısında gösterdiği tavırlarda iman edenler için çok güzel örnekler vardır. Peygamberimiz (sav)’in bu vicdanlı ve üstün tavırlardan biri de Tevbe Suresi’nde bildirilmektedir. Hz. Muhammed (sav)’in Mekke’den çıkarıldığı dönemde, inkarcıların zorlu baskıları karşısında gösterdiği ahlak ayette şu şekilde bildirilmektedir:
“Siz ona (peygambere) yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak onu (Mekke’den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: “Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir.” Böylece Allah ona ‘huzur ve güvenlik duygusunu’ indirmişti, onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah’ın kelimesi, Yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe Suresi, 40)
Ayette de bildirildiği gibi Hz. Muhammed (sav) yanındaki kişiye hemen Allah’ın varlığını, Allah’ın onlarla birlikte olduğunu hatırlatmıştır. Allah bu vicdanlı tavrının karşılığı olarak onu görünmez ordularla desteklemiş ve inkarcılara karşı zafer vermiştir.
Kuran’da vicdanlı ve takva sahibi insanlara elçiler dışında bazı müminler de örnek verilmiştir. Hz. Meryem, Firavun’un karısı ve Firavun’un zulmüne rağmen Hz. Musa’ya itaat eden kişiler, bu salih insanlara bazı örneklerdir. İlerleyen sayfalarda, bu kişilerin de vicdanlarına uyarak sergiledikleri ahlaki güzellilklerden söz edeceğiz.
Samimiyetleri sayesinde Allah Katında üstün yerleri olan bu insanların yanı sıra, Kuran’da, vicdanına uymayan insanların tavır ve konuşmalarından da örnekler yer almaktadır. Bunlardan da bazı örnekler vereceğiz. Bu kötü örnekleri okurken dikkat edilmesi gereken şey ise, söz konusu konuşmaların veya tavırların günümüzde nasıl ortaya çıkabileceğini düşünmek ve bunların her birinden sakınmaktır.