Kendileriyle konuşmanın görünüşte en kolay, fakat aslında en zor olduğu insanlar, anlatılanlara kayıtsız ve tepkisiz kalanlardır. Çünkü bu tip insanların gerçek fikirlerini öğrenmek kolay kolay mümkün olmaz. Anlatılanlara, susarak veya tepki vermeden tasdik eder görünümleriyle, konuşulanları doğru buldukları zannedilir. Aslında içten pek kabul etmezler, kayıtsız, ilgisiz kalırlar. Karşıt fikirde ısrar eden biri, en azından reaksiyonludur, konuşarak ikna edilebilir, bir sonuç elde edilebilir. Kayıtsız insanın durumu daha karmaşıktır. Böyle insanları ilgili hale getirmek, kayıtsızlığını çözmek için normal konuşma tarzının dışında, dikkatini çekecek, çok etkili üsluplar kullanmak gerekir. Örneğin ölümden bahsedip kendisinin toprak olup çürüyeceğinden bahsedilebilir, maddenin aslı anlatılabilir veya onun çok önem verdiği değerlerin boş ve anlamsızlığı anlatılıp dikkatini toplaması ve kayıtsız halinden çıkması sağlanabilir. Bu şekilde kişinin konuşulanlara karşı duyarlı olması sağlanabilir.