Allah’a karşı söylenen yalanların en büyüklerinden birisi insanların helaller ve haramlar uydurmalarıdır. Allah bir ayette şöyle bildirir:

Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin. Çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler. (Nahl Suresi, 116)

Bazı kimseler dini olduğundan daha zor göstermek veya kendilerini daha takva göstermek için helal olan şeyleri kendilerine ve çevrelerine haram kılarlar. Oysa Allah helal ve haram kıldığı şeylerin hepsini Kuran’da ve Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde bildirmiştir.

Kimi de, insanları saptırmak için haramları çeşitli uydurma sebeplerle helal gibi gösterirler. Bu insanlar büyük bir sorumluluk alarak, ahirette hesabını veremeyerek cezalandırılacakları bir şeye yeltenmektedirler. Allah Kuran’da bu insanlar için şöyle buyurur:

De ki: “Allah’ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?” De ki: “Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı ediyorsunuz?” (Yunus Suresi, 59)

Oysa haram ve helalin kaynağı Kuran-ı Kerim ve Peygamberimiz (sav)’in sünnetidir.

Allah’a Karşı Yalan Söyleyenler

Bazı insanlar din adına birçok yalanlar uydururlar. Yukarıda da söz edildiği gibi helalleri haram haramları helal kılarlar, veya dinde olmayan şeyleri var gibi gösterirler. Dinde olanları da dinde yokmuş gibi tanıtırlar. Allah bu insanları Kuran’da cehennem azabı ile şöyle tehdit etmiştir.

Allah’a karşı yalan söyleyenden ve kendisine geldiğinde doğruyu (Kur’an’ı) yalanlayandan daha zalim kimdir? Kafirler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (Zümer Suresi, 32)

Kıyamet günü, Allah’a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Büyüklenenler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (Zümer Suresi, 60)

Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? İşte bunlar, Rablerine sunulacaklar ve şahidler: “Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır” diyecekler. Haberiniz olsun; Allah’ın laneti zalimlerin üzerinedir. Bunlar Allah’ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahireti tanımayanlardır. Bunlar, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değildir ve bunların Allah’tan başka velileri yoktur. Azab onlar için kat kat arttırılır. Bunlar (hakkı) işitmeye güç yetirmezlerdi ve görmezlerdi de. (Hud Suresi, 18-20)

Allah’ın, dinde olmayan şeyleri uyduranların söylediklerine yönelik Kuran’da verdiği örneklerden bazıları şöyledir:

Sizden kadınlarına “zıhar”da bulunanlar (bilsinler ki, kadınları) onların anneleri değildir. Anneleri, yalnızca kendilerini doğuranlardır. Şüphesiz onlar, çirkin ve yalan söylemektedirler. Gerçekten Allah, çok affeden, çok bağışlayandır. (Mücadele Suresi, 2)

“Birtakım uydurma yalanlar için mi Allah’tan başka ilahlar istiyorsunuz?” (Saffat Suresi, 86)

Dikkat edin; gerçekten onlar, düzdükleri yalanlardan dolayı derler ki: “Allah doğurdu.” Onlar, hiç şüphesiz, muhakkak yalan söyleyenlerdir. (Saffat Suresi, 151-152)

(Bu Kur’an) “Allah çocuk edindi” diyenleri uyarıp-korkutur. Bu konuda ne kendilerinin, ne atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz ne (kadar da) büyük. Onlar yalandan başkasını söylemiyorlar. (Kehf Suresi, 4-5)

Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, bir kantar emanet bıraksan onu sana geri verir; öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet bıraksan, sen, onun tepesine dikilip durmadıkça onu sana ödemez. Bu onların “ümmiler (zayıf ve bilgisizler veya Ehl-i Kitap olmayanlar) konusunda üzerinizde bir yol (sorumluluk) yoktur” demiş olmalarındandır. Oysa kendileri (gerçeği) bildikleri halde Allah’a karşı yalan söylemektedirler. (Al-i İmran Suresi, 75)

Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. “Bu Allah Katındandır” derler. Oysa o, Allah Katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah’a karşı (böyle) yalan söylerler. (Al-i İmran Suresi, 78)

Bazı insanlar ise dine girmemek Allah’ın yoluna uymamak için yalanlar uydururlar. Bu insanlar için Allah şöyle buyurmaktadır:

İslam’a çağrıldığı halde, Allah’a karşı yalan uyduranlardan daha zalim kimdir? Allah, zalim bir kavmi hidayete erdirmez. (Saff Suresi, 7)

Kimileri de Allah hakkında yalanlar söyler ve Allah’ı insanlara farklı tanıtmaya çalışırlar. Bu konuda dikkat edilmesi gereken husus şudur: Bu insanlardan bazıları Allah’a inandıklarını söylüyor da olabilirler ancak tavır ve inanışları, yaşam şekilleri ile Allah’a iman etmedikleri anlaşılmaktadır. Örneğin zor bir durumda hemen Allah’ın yardımından ümit keserler. Veya başlarına bir şey geldiğinde hemen adaletsizlikle karşılaştıklarını zanneder, isyankar olurlar. Oysa Allah’ı gereği gibi tanıyan bir insan Allah hakkında hiçbir zaman yanlış bir düşünce içinde bulunmaz. Allah, Kendisi hakkında yalan uyduranlar için ayetlerde şöyle bildirmiştir:

De ki: “Allah hakkında yalan uydurup iftira edenler, kurtuluşa ermezler.” (Yunus Suresi, 69)

Allah’a karşı nasıl yalan uyduruyorlar, bir bak. Bu, apaçık bir günah olarak yeter. (Nisa Suresi, 50)