Kimlerin doğru yola iletildikleri Allah’ın Kuran’da bildirdiği sırlardandır. İslam’da öngörülen güzel ahlaka uyanlar, Allah’ın doğru yoluna ileterek, cennetinde ağırladığı kullardır.
Yeryüzündeki hemen her insanın kendisine göre doğru ve yanlışları bulunur. Her birinin doğrularını tespit etmedeki kaynağı ise farklıdır. Kimi okuduğu bir kitabı, kimi çevresinde gördüğü bir insanı, kimi bir politikacıyı, kimi ise bir felsefeciyi kendisine rehber edinir. Oysa, Allah’ın insanlar için belirlediği en doğru ve insanı kurtuluşa kavuşturacak yegane yol İslam’ın getirdiği güzel ahlaktır.
Müminler Allah’ın hoşnutluğunu, rahmetini ve cennetini kazanmak için çabalarlar. Kuran’da bildirilen güzel ahlaka uygun bir yol benimsememek ise insanları dünyada ve ahirette sonsuza kadar devam edecek bir yıkıma, ümitsizliğe, mutsuzluğa ve acı bir azaba sürükler.
Kesin bilgi ile iman etmek
Allah’ın hoşnutluğunu, rahmetini ve cennetini amaç edinen insanlardan olmak, Allah’a ve Kuran’da vaat ettiklerine iman etmekle mümkündür. Böyle bir insan göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin tek sahibi ve yaratıcısının Allah olduğunu ve dünyada var olma amacının Allah’a kulluk etmek olduğunu bilir. Eğer bu insan hayatı boyunca Allah’ın rızasını arayıp O’na iman ederse Allah onu doğru yola iletir. Elbette burada kastedilen kesin bir bilgiyle imandır.
Bazı insanlar, her ne kadar iman ettiklerini söyleseler de, imanlarında şüphe veya zayıflık olabilmektedir. Böyle insanlar, inkarcılarla birlikte olduklarında onların etkisine girip dinde kolaylıkla zayıflık gösterebilmekte, hatta kimi zaman Allah’a ve Allah’ın dinine karşı bir tutum dahi sergileyebilmektedirler. Oysa, Allah Kuran’da doğru yola ilettiği kullarının imanının kesin, sağlam ve şüphesiz olduğunu insanlara bildirmiştir:
“(Bir de) Kendilerine ilim verilenlerin, bunun (Kuran’ın) hiç tartışmasız Rablerinden olan bir gerçek olduğunu bilmeleri için; böylelikle ona iman etsinler ve kalpleri ona tatmin bulmuş olarak bağlansın. Şüphesiz Allah, iman edenleri dosdoğru yola yöneltir.”(Hac Suresi, 54)
Tam teslimiyetle Allah’a yönelmek
İman edenlerin tam bir teslimiyetle Allah’a yönelmeleri, Allah’a kalpleri tatmin bulmuş olarak bağlanmaları da doğru yola iletilmenin sırrıdır. Allah’a iman eden ve ahiretten korkan bir müminin dünyaya yönelik bir hırsı yoktur. Müminin amacı Allah’ı razı etmektir. Bu nedenle, her tutum ve davranışında Allah’a yönelir, Allah’ın kendisini her an denediğini bilerek, her olayda Allah’ın kendisi için takdir ettiği kadere razı olur. Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah, Kendisine teslim olanları doğru yola ileteceğini şu şekilde bildirmiştir:
“Allah’ın ayetleri size okunuyorken ve O’nun elçisi içinizdeyken nasıl oluyor da inkar ediyorsunuz? Kim Allah’a sımsıkı tutunursa, artık elbette o, dosdoğru olan bir yola iletilmiştir.” (Al-i İmran Suresi, 101)
Verilen öğütleri yerine getirmek
Allah’ın doğru yola iletilmek isteyen kullarına bir diğer emri ise şu şekildedir:
“… Onlar, kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, bu şüphesiz onlar için hayırlı ve daha sağlam olurdu. Biz de onlara, o zaman yanımızdan büyük bir ecir verirdik. Ve onları mutlaka dosdoğru yola yöneltip-iletirdik.” (Nisa Suresi, 66-68)
Allah’tan korkan müminler sürekli olarak hatalarından arınmak ve Allah’ın en çok razı olacağı ahlaka ulaşmak için çalışırlar. İnsanların hatalarından hızla arınması ve doğru yola iletilmesi için kişinin tevazulu olması gerekir. Tevazulu ve arınmayı isteyen bir insan, Allah’ın emirlerini tam olarak yerine getirir. Ayrıca salih müminler birbirlerine iyiliği emreder, kötülükten men ederler. Bu sebeple, müminin bir hatasının mümin bir kardeşi tarafından kendisine söylenmesinden memnuniyet duyması, bunun kendi ahireti için büyük bir nimet olduğunu bilmesi gerekir. Allah, şeytana uymaktan kaçınan, kendisini Kuran’a ve güzel ahlaka çağıran kişilere tabi olan kullarına şöyle müjde vermektedir:
“Tağut’a kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver. Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah’ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir.”(Zümer Suresi, 17-18)