Gösteriliyor: 151 - 180 of 1.402 Sonuçlar
Makaleler

Allah’ı nasıl tanıtabiliriz?

Semud (halkına da) kardeşleri Salih’i (gönderdik). Dedi ki: “Ey kavmim, Allah’a ibadet edin, sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. O sizi yerden (topraktan) yarattı ve onda ömür geçirenler kıldı. Öyleyse O’ndan bağışlanma dileyin, sonra O’na tevbe edin…”(Hud Suresi, 61) Cahiliye toplumundaki Allah inancı, Kuran’daki aslıyla hiçbir biçimde uyuşmaz. Cahiliye, kendi ilkel anlayışlarına uygun şekilde, çarpık, masalsı …

Makaleler

Ahireti nasıl Hatırlatabiliriz?

Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği,hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.(Bakara Suresi, 48) Cahiliye toplumundaki insanların en büyük imani sorunlarından biri, ahiretin varlığına olan inançlarındaki eksikliktir. Sanki gerçekte ahiret yoktur da, insanlar ölüm konusunda kendilerini bir nevi teselli etmek için bunu “uydurmuşlardır”. …

Makaleler

Allah’ın birliği ve şirki nasıl anlatabiliriz?

Sizin ilahınız tek bir ilahtır; O’ndan başka ilah yoktur; O, Rahman’dır, Rahim’dir (bağışlayan ve esirgeyendir). (Bakara Suresi, 163) İnsanların önemli bir bölümü Allah’a inanır. Ancak onları asıl iman yolundan saptıran şey, kendilerine Allah’tan başka ilahlar edinmeleridir. Bu durum, Kuran’da şirk (ortak koşmak) olarak tanımlanır; şirk koşanlara ise “müşrik” denir. Buna karşın, İslam’ın özü “tevhid”dir; yani “birlemek”, …

Makaleler

Kuran Haktır Ve Korunmuştur

Dünya üzerindeki herhangi bir kişiye Kuran-ı Kerim hakkında ne bildiğini sorsanız, size İslam dininin kutsal kitabı olduğunu söyleyecektir. Bu doğru bir cevaptır, fakat yeterli değildir. Çünkü Kuran insanların büyük bir bölümünün zannettiği gibi sadece Müslüman olarak doğmuş ya da sonradan Müslümanlığı kabul etmiş insanlara değil, Allah’ın tüm insanlığa göndermiş olduğu ve kıyamet gününde de sorumlu …

Makaleler

Dünya Bir İmtihan Yeridir

Pek çok insan sadece iman ettik demenin, tam bir müslüman ya da “cennet ehli” bir müslüman olmaları için yeterli olacağı sanabilir. Oysa iman ettiğini beyan etmek, Kuran’a dayalı olarak sürdürülecek olan uzun bir eğitimin ilk adımıdır. Kuran’da Allah müminleri, “… Bizim Rabbimiz Allah’tır deyip, sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar…” (Fussilet Suresi, 30) olarak tanımlar. Bu dosdoğru istikamet Allah’ın, …

Makaleler

Her An Müslüman Kalitesini Yaşamak

Onlar hâlâ cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah’tan daha güzel olan kimdir? (Maide Suresi, 50) İnsanların, yalnızca Kuran’a iman ettiklerini beyan etmeleri Kuran’da tarif edilen gerçek müslüman olmaları için yeterli değildir. Allah bu imanın hayata geçirilmesini, insanın günlük yaşamının her aşamasında Kuran’ı rehber ve kıstas edinmesini istemektedir. Eğer bir insan …

Makaleler

İslam’daki Kaliteyi Yaşamak Kolaydır ve İnsanın Yaratılışına Uygundur

Cahiliye toplumunda dinin içine gelenekler, töreler, hurafeler, yanlış inançlar ve daha birçok yabancı unsur katılmış ve sonuçta ortaya uygulaması son derece zor, çarpık bir model çıkmıştır. Bunun üzerine, bir de dine karşı mücadele yürüten inkarcı çevrelerin kasıtlı propagandaları eklenince, çoğu insan İslam’ı çok zor, uygulandığında insanı büyük sıkıntılara sokacak bir din olarak görmeye başlar. Oysa …

Makaleler

Din Kısıtlayıcı ve Baskıcı Değil, Özgürlükçüdür

Cahiliye toplumu, dinin “zor” olduğuna inandığı kadar “baskıcı” ve “özgürlükleri kısıtlayıcı” olduğunu da düşünür. Bu yanlış mantığa göre, din insanlar üzerine çeşitli kısıtlamalar koymakta ve böylece onların özgürlüğünü yok etmektedir. Bu toplum içinde kendilerini “özgürlükçü” olarak tanımlayanlar da, mümkün olduğunca din ahlakından uzaklaşır, hatta dine karşı savaş açarlar. Oysa gerçek bunun tam tersidir. Din özgürlük, …

Makaleler

Din Anlatılırken İzlenecek Yöntemler

Din anlatılırken nelerin anlatıldığı kadar, bunların nasıl anlatıldığı da önemlidir. Tebliğ yapan kişinin görevi, sadece Kuran ayetlerini birbiri ardına okumak, imani konuları anlatmak ve karşısındakine “iman et” demekten ibaret değildir. Tüm bunların yanında, karşı tarafı en çok hangi üslubun, hangi anlatım tarzının etkileyeceğini hesap etmeli, konuşurken sürekli karşı tarafın verdiği tepkileri dikkatle izleyerek, onun anlayıp …

Makaleler

Din anlatacağınız uygun kişi nasıl tespit edebilirsiniz?

Dini anlatan bir kişinin öncelikle bilmesi gereken şey her anlattğı kişinin ilk anda iman etmeyebileceğidir. İnsanlar gerek o ana kadar aldıkları eğitim, gerekse çevrelerinin etkisi nedeniyle kendilerine yapılan bu tebliğe olumsuz tepki verebilir, hatta dinlemeyi dahi reddedebilirler. Her insan doğruyu ve hakkı duyduğu anda iman etmeyebilir. Bu nedenle de tebliğ yaparken ilk yapılması gereken şey …

Makaleler

Kişi Hakkında Kanaat Oluşana Dek Din Anlatmayı Sürdürmek Gerekir

Bir insanın imana yatkın olduğu sanılabilir, bunun üzerine din anlatılmaya başlanabilir. Ancak tebliğ yaparken kişinin tepkilerinden, yorumlarından, verdiği karşılıklardan dine bakış açısı hemen anlaşılabilir. O nedenle, eğer bu kişinin samimiyeti hakkında bir işaret yoksa, tebliği kişi hakkında bir kanaat oluşana kadar sürdürmek gerekir. Bu noktada, eğer konuşulan kişinin din ahlakına eğilimi olmadığı anlaşılırsa, müminler değerli …

Makaleler

Konuştuğunuz Kişinin Tepkilerini, Samimiyetini İncelemek

Konuşmacı, konuştuğu kişiyi sık sık inceleyip tartmalı, karşısındakinin anlatılanlara verdiği tepkileri dikkatle incelemelidir. Kişinin anlayış durumuna göre bazen konuyu, üslubunu ya da anlatım yoğunluğunu değiştirmesi, veya onun ruh haline, anlama kapasitesine göre belli bir düzenleme yapması gerekecektir. Ancak bu şekilde tebliğde bir manevra imkanı sağlanabilir ve din anlatılan kişiye faydalı, en uygun tavır belirlenmiş olur. …

Makaleler

Kişinin İmanı Güçlenmeden, İbadete Dair Teklifler Yapmak Doğru mu?

Dini yeni tanıyacak insanların öncelikli olarak, Allah’ı tanıması ve Allah’ın varlığına şuurlu olarak iman etmesi gerekir. Çünkü İslam dini ancak kalpte derin bir Allah aşkı ve Allah sevgisi ile yaşandığında gerçek müslüman olunur. Bu nedenle tebilğ yapılan kişinin öncelikli olarak Kuran’da emredilen ibadetleri neden yapması gerektiğini kavraması, bu ibadetleri ALLAH’ın sevgisini ve takdirini kazanma ümidiyle …

Makaleler

Etkili bir konuşma karşınızdakine anlatılanlar Hakkında Düşündüklerini Sorun

Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, tebliğ yalnızca bir “anlatma” işi değildir. Karşı tarafın fikirlerinin öğrenilmesi, sorularına cevap verilmesi, aklına takılan konuların delillerle ortadan kaldırılması gerekir. Bu nedenle, anlatım sırasında sık sık karşı tarafın fikri sorulmalı, ikna olup olmadığı noktalar belirlenmeli ve ona göre yeni bir konuya ya da üsluba geçilmelidir. Kuran’da Resullerin kullandıkları yöntemlere baktığımızda da, …

Makaleler

Kişinin Karakterine En Uygun Ve En Etkili Anlatım Metodunu Kullanmak

Tebliğde etkileyicilik, anlatılanların doğruluğunun yanında, anlatım çarpıcılığı ile de gerçekleşmektedir. Nitekim Kuran’da “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır…” (Nahl Suresi, 125) hükmü verilir. Anlatılmak istenen şeyin üzerinde önemle durup, konunun etkili örneklerle, tam kişinin ihtiyacını karşılayacak şekilde anlatılması bunun bir şeklidir. Bununla beraber, herkesin farklı karakteri ve değişik ihtiyaçları olacağından herkese aynı tarz konuşma üslubu ve hitap …

Makaleler

Karşılıklı Konuşmada Kişiyi Düşünmeye Sevk Etmenin Yolları

Soru sormanın amacı karşı tarafın fikrini öğrenmek olduğu gibi, onu belli bir konu üzerinde düşünmeye yöneltmek de olabilir. Bu ikincisi tebliğ yaparken son derece etkili bir yöntemdir. Cahiliye toplumunun en önde gelen özelliği, Kuran’da kastedildiği şekilde düşünmeyi bilmemeleridir. Hayatın gerçek anlamı hakkında düşünmezler. Genelde kariyerleri, gelecekleri, maddi durumları, sosyal çevreleri, eğlenceleri ya da bunun gibi …

Makaleler

Karşılıklı konuşmada sabit fikirler nasıl değiştirilir?

İnsanlarda, içinde yaşadıkları toplumun yüzyıllar içinde meydana getirdiği geleneğe uymaya, atalarından kalan örfü sürdürmeye yönelik bir eğilim vardır. Eğer bu gelenek ve örf, Kuran’a uygunsa, bunların yaşanmasında bir sakınca yoktur elbette. Fakat Kuran’da bildirilen gerçeklere ters, İslam örfüne aykırı yönleri varsa -ki çoğu zaman böyledir- Allah bunları yaşamayı yasaklar. Çünkü Müslümanın yol göstericisi, Allah’ın indirdiği …

Makaleler

Kişiye Dinsiz Hayatın Kavrukluğunu nasıl Anlatabiliriz?

Din anlatılırken, kişiye anlatılmasında büyük yarar olan konulardan biri de, içinden çıktığı dinsiz toplumunun sefaletidir. Böylece, bu çarpık düzeni, İslam ahlakının mükemmelliği ile kıyas edebilir ve aradaki farkı çarpıcı bir biçimde görebilir. Din ahlakından uzak kalmış toplumların yaşam sisteminde, insanların ahlaki yapısı, adalet anlayışı tamamen çöküntüye uğramıştır. Bir topluma Allan korkusu ve İslam ahlakı hakim …

Makaleler

Konuşmalarda Yönlendirici Olmak

Konuşma yaparken asıl anlatmak istediğiniz konunun ne olduğunu asla unutmamalısınız. Çünkü karşı taraf, özellikle konuşmaktan kaçtığı bir konu söz konusuysa, büyük olasılıkla konuyu başka yönlere çekmeye eğilimlidir. Bu nedenle konuşmanın seyrinde sizin belirleyici olmanız gerekir. Mümin, tebliğ yaparken asıl amacının karşı tarafa din ahlakını anlatmak ve onun imanına vesile olmak olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır. Çünkü …

Makaleler

Konuşmada yönlendirici olma teknikleri Kuran’da anlatılır mı?

Konuşmada yönlendirici olmanın tekniklerinden biri de, önce karşı tarafın fikrini ya da iddiasını öğrenip, sonra da buna göre bir konu ve üslup belirlemektir. Bu, karşı tarafın çok hızlı bir biçimde teşhis edilmesini sağlar ve mümini karşı tarafın ihtiyacı olmayan bir konuyu anlatarak zaman kaybetmek gibi bir yanlıştan kurtarır. Kuran, bu ince taktiği, Hz. Musa (as) …

Makaleler

Karşındakini Duyarlı Olmaya Yönlendirmenin Yolları

Tebliğdeki amaç sadece bilgi vermek, yani öğretmek değildir. Aksine, bundan daha da önemli olan iş, karşı tarafın vicdanında etki yaratabilmek, onu samimi bir nefis muhasebesi yapmaya sürüklemektir. Bunun için de iki taraf arasında samimi ve sıcak bir diyaloğun kurulması, öğretici bir üsluptan ziyade, yardım edici bir üslubun kullanılması gerekir. Hz. İbrahim (as)’ın kavmi ile olan …

Makaleler

Kişiyi Yanlış Davranışlardan Alıkoyucu Üslup Kullanmak

“İyiliği emredip, kötülükten men etme”, Kuran’ın farklı ayetlerinde emredilen çok önemli bir ibadettir. Bu ibadetin tebliğ yapılan kişiye karşı uygulanması gerektiği de açıktır; yalnızca tebliğ yapmakla yani “iyiliği emretmekle” kalınmayacak, aynı zamanda “kötülükten men etme” hükmü de uygulanacaktır. Kişinin yanlış tavır ve düşünceleri ortaya konarak, Kuran ayetlerine göre doğruları anlatılmalıdır. Tekrar aynı tavırları sergilemesi halinde …

Makaleler

Dolaylı Anlatım Yapmak

Karşılıklı konuşmalarda genelde kişinin şahsına yönelik bir hitap tarzı kullanılır. Ancak bir tebliğ metodu olarak, bu üslübun dışında bir de, başka şahıslar veya insanlar muhatap alınarak, bazı anlatımlar yapılarak, ama yine karşıdakine iletilmek istenenlerin söylenmesi sağlanabilir. Bu, tebliğ yapan ile tebliğ yapılan arasında muhtemel bir gerginliği engellemek ya da tebliğ yapılan kişinin savunma psikolojisine girerek, …

Makaleler

Dinleyicinin Hür Düşünmesini Sağlayan Konuşma Şekli Nasıldır?

İnsanın doğruyu görebilmesi, doğru karar verebilmesi, Kuran ayetlerine göre yanlış bir düşüncesini doğrusuyla değiştirebilmesi için hür düşünmesi şarttır. Bunun için aklın baskılardan uzak, taassuptan arınmış olması gerekir. Din ahlakını yeni öğrenen bir kişinin cahiliye ortamında bunları sağlayamayacağını düşünerek, hür düşünmesini engelleyebilecek sebepleri ortadan kaldırıcı izahlar yapmak gerekir. Bu şekilde rahat olmasını sağlayacak ortam hazırlamak, anlatılanların …

Makaleler

Baskıcı, Zorlayıcı Davranmadan İkna Edici Olmak Mümkün mü?

Tebliğ yapan kişi karşısındakini bir şeye inandırmak zorunda, fikrini ona kabul ettirmek durumunda değildir. Ona düşen sadece Allah’ın dinini tebliğ etmektir. Hidayeti verecek olan, iman etmesini sağlayacak olan Allah’tır. Bu nedenle ısrarcı ve baskıcı davranmasının hiçbir yararı olmayacaktır. Nitekim Allah Kuran’da, “artık sen, öğüt verip-hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın. Onlara ‘zor ve baskı’ …

Makaleler

Karşındakinin Anlatılanlara Kayıtsız Kalmamasını Sağlamanın Yolları

Kendileriyle konuşmanın görünüşte en kolay, fakat aslında en zor olduğu insanlar, anlatılanlara kayıtsız ve tepkisiz kalanlardır. Çünkü bu tip insanların gerçek fikirlerini öğrenmek kolay kolay mümkün olmaz. Anlatılanlara, susarak veya tepki vermeden tasdik eder görünümleriyle, konuşulanları doğru buldukları zannedilir. Aslında içten pek kabul etmezler, kayıtsız, ilgisiz kalırlar. Karşıt fikirde ısrar eden biri, en azından reaksiyonludur, …

Makaleler

Dinleyicinin Durumuna Göre Üslup ve Tavır Geliştirmek

Allah’ın elçilerinin, toplumlarına dini tebliğ ederken, onların kendilerine karşı tutumlarına göre bir üslup kullandıklarını görüyoruz. Kimi zaman yumuşak bir konuşma üslubu kullanan elçiler, kimi zaman da Allah’ın azabıyla tehdit ederek belli ölçüde sert bir konuşma üslubu ve davranış tarzı geliştirmişlerdir. Nitekim Allah her insanın vicdani ve ahlaki tutumuna göre farklı bir üslup benimsenmesini emreder. Örneğin …

Makaleler

Yıkıma Uğrayan Önceki Toplumların Önemli Yönü Nedir?

İnsanı inkara sürükleyen faktörlerden biri, kendisine sonsuza dek yaşayacağı, hiç ölmeyeceği hissini veren garip bir aldanıştır. Gençler, hep genç kalacaklarını, ya da en azından çok uzun bir süre sonra yaşlanacaklarını sanırlar. Orta yaşlılar da daha hala çok uzun bir ömürleri olduğu avuntusu ile oyalanırlar. Etraflarındaki medeniyet de onların aldanışını artırır. İnsanlar tarafından yapılmış görkemli binalar, …

Makaleler

Ölümü Hatırlatmak Faydalı mı, Zararlı mı?

Medeniyetlerin ve toplumların helakı kadar, hatta belki de daha çok düşündürücü ve “ayakları yere bastırıcı” bir konu varsa, o da insanın helakı, yani ölümdür. Bu nedenle, insanların çoğu, başkalarının ölümlerine şahit oldukları halde, kendilerinin de mutlaka bu sonla karşılaşacaklarını, öleceklerini düşünmezler. Bundan hep kaçarlar, sanki hiç ölmeyecekmiş gibi kendilerini kandırırlar. Ölümden hiç bahsetmezler ve büyük …

Makaleler

İnsanın Acizliğini Anlatmak Faydalı mı Zararlı mı?

Allah’ı hakkıyla takdir edememiş bir insan, kendisinin mahiyetini de kavrayamaz. Allah’ın büyüklüğünü, kudretini fark edememiş ise, kendi acizliğini de idrak edemez. Bu yüzeysellikteki insan, herşeyi kendisinin yaptığını, gücün kendisinde olduğunu, gerçekte Allah’ın sahip olduğu vasıflara kendisinin sahip olduğunu zanneder, kendi içinde kendini büyütür. Bu bakış açısıyla herşeyi çarpık bir anlayışla görür. Bu nedenle kendisinin; etten …