SAYIN ADNAN OKTAR’IN KANAL 35 RÖPORTAJINDAN…
MUHABİR: …Adamlık dini ve cahiliye toplumu tabirleriniz var bunları neden anlatmak istiyorsunuz. Bunlar başka bir din mi?
ADNAN OKTAR: Adamlık dini insanlar arasında vardır. Mesela o adam gibi adamdır derler, bakarsın son derece yapmacıktır hareketleri, konuşmaları, mimikleri, tavrı, yani böyle bir tiyotra sanatçısı gibi, insanı utandıracak tarzda son derece yapmacıktır, konuşmaları yapmacıktır, üslubu yapmacıktır, yani samimiyetsizdir. Bunlarla ilgili yüzlerce mimik, yüzlerce üslup vardır. Mesela biri gelir, işte yıllardan beri sizi bekliyorduk, siz nerelerde kaldınız, sizi gidi sizi, böyle çok çok yapmacık, halbuki insan çok candan özlediğini, çok sevdiğini söyleyebilir yani çok açık söyler.
…
ADNAN OKTAR: Oradaki yapmacıklığa ne gerek var, yani bu işte adamlık dinidir, ben bunu, bunları anlatıyorum. O da orada ona karşılık yapmacık karşılık veriyor, zaten her yerde bunları görürüz, biliyorsunuz.
MUHABİR: Maalesef
ADNAN OKTAR: Tabi, niçin, yapmacıklık insanı yorar, yani tabiilik çok güzeldir, samimiyet çok güzeldir, samimi sevmek çok güzeldir, samimi ifadeler çok güzeldir. Onun için Allah samimi olan kullarım kurtulur diyor, şeytandan Allah’a sığınırım, samimi olan kullarım kurtulur, yani samimiyetin zevkiyle, yapmacıklığın iticiliği arasında Müslümana tercih yap deseler, yani Kuran’da bir hüküm bile olmasa insan hemen tabii olanı tercih eder. Çünkü doğal insan çok çok güzeldir, doğal bir kadın nerededir, yapmacık bir kadın nerededir değil mi, çok itici durur.
…
ADNAN OKTAR: Ama doğal bir kadın çok çok güzeldir. İşte tutkunun, aşkın, muhabbetin sırrı da bunun içindedir, doğallık ve samimiyetin içine Allah saklamıştır ve sadece müminlere ait bir zevk, gizli bir zevk ve gizli bir sır olarak bunu Müslümanlara mucize olarak sunuyor Allah. Mesela bunu bir dinsize tarif etsen de bilemez.
…
ADNAN OKTAR: Ve Müslümanların böyle gizli bir zevke sahip olduğunu da bilemez, halbuki en büyük zevk, en büyük gizli zevk Müslümanlara verilmiştir. Böyle gizli bir zevkin verildiğini insanlar bilmiyorlar. Mesela peygamberler bunu çok şiddetli yaşarlar bu tutkuyu. Mesela peygamberlerde insan sevgisi çok şiddetlidir, güzelliğe, estetiğe karşı eğilim çok şiddetlidir. Mesela Hz. Süleyman’da bunu görüyoruz.
…
ADNAN OKTAR: O güzel olan her şeyden çok hoşlanıyordu. Mesela atların diyor, boyunlarını ve bacaklarını severdi diyor, Allah Kuran’da detay vermiş. Mesela bulunduğu yer muhteşem, çok çok güzel. Mesela tavırları çok güzel, çok nezaketli bir insan, mesela hediye kabul etmiyor, hediye veriyor ama hediye kabul etmiyor, yani asalete çok özen gösteren bir insan. Mesela Sebe melikesi Belkıs ona aşık oluyor ama ondaki o heybete, imana ve aklına, ondaki insan güzelliğine aşık oluyor.
….
ADNAN OKTAR: Tabi Allah’ın ondaki tecellisine aşık oluyor, nitekim evlenmiştir Hz. Süleyman’la. Mesela geldiğinde diyor, o zemini bir su birikintisi zannetti diyor sırça zemini camdan, yani halen o teknik daha bulunamadı, yani o kadar suya benzeyen bir zemin, mükemmel bir çalışma demek ki, eteğini sıyırdı diyor Allah Kuran’da, onun sonra cam zemin olduğunu söylüyor. Zaten tahtı gördükten sonra, o zemini de gördükten sonra insanın ruhundaki o derinleşmeyi ve aşk heyecanının insana etkisi açısından bu çok manidardır. Kadın zaten biz Müslüman olmuştuk diyor.
…
ADNAN OKTAR: Bakın imana nasıl etki ediyor demek ki estetik, sanat ve güzellik, yani o kadın ruhunu nasıl açmış ki, yani o imanının coşkusuna vesile oluyor ve orada iman etmesine vesile oluyor.