Olaylar karşısında boşvermiş bir tavır göstermek cahiliye insanlarına özgü bir özelliktir. Cahiliye toplumunda hakim olan umursuz ve üşengeç yapı nedeniyle birçok olay, hiçbir tedbir alınmaksızın kendi gidişatına bırakılır. Bu nedenle günlük hayatın hemen her anında çeşitli zararlarla karşılaşılır.
Oysa Allah Kuran’da bu mantığın yanlış olduğuna dikkat çeker. Müminlerin, tedbir alma konusunda çok titiz davranmalarını emreder.
Mevcut tüm alternatifleri kullanarak ciddi tedbirler almanın en doğru davranış olduğuna işaret eden bir ayet şöyledir:
Ve dedi ki: “Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah’tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler.” (Yusuf Suresi, 67)
Hz. Yakup (as), Mısır’a gidecek olan oğullarına şehrin ayrı ayrı kapılarından girmelerini tavsiye etmiştir. Bu uygulama Yakup peygamberin, oğullarının hem can hem de mal güvenliklerini sağlamak için sunduğu son derece akılcı bir tedbirdir. Aksi bir durumda şehre tek bir kapıdan girmiş olsalar herhangi bir tehlike durumunda belki hepsi birden zarar görebilirler ancak zarar görmeseler bile asıl önemli olan Allah’ın bir nimet olarak verdiği aklı kullanmak ve her konuda en güvenli metodları seçip uygulamaktır. İşte bu nedenle her zaman geniş tedbirler almak Kuran’ın mantığına uygun bir harekettir. Müminin akılcılığı ile cahiliyenin tedbirsizliği arasındaki fark bu tür olaylar karşısında açıkça belli olur.
Unutmamak gerekir ki, sonuç alınan tüm tedbirler, Allah’a fiili bir dua niteliğindedir. Yoksa Allah’ın Kuran’da bildirdiği gibi, insanların yaptıkları hiçbir şey, aldıkları hiçbir tedbir başlarına gelecek olayın yani kaderlerinin önüne geçemez. Allah bu önemli gerçeğe Hz. Yakub’un oğullarına tavsiyesini bildiren ayetin devamında dikkat çekmiştir:
Babalarının kendilerine emrettiği yerden (Mısır’a) girdiklerinde, (bu,) -Yakub’un nefsindeki dileği açığa çıkarması dışında- onlara Allah’tan gelecek olan hiçbir şeyi (gidermeyi) sağlamadı. Gerçekten o, kendisine öğrettiğimiz için bir ilim sahibiydi. Ancak insanların çoğu bilmezler. (Yusuf Suresi, 68)