Kalplerinde inananlara karşı kin ya da kıskançlık gibi duygular besleyen insanlar, bu hislerini tatmin etmek için sürekli olarak fırsat kollarlar. Müminlerin üzerine düşen görev de bir ibadet olarak bu insanlara aradıkları imkanı sunmamak, onların yollarını tıkamak ve bu girişimlerine engel olmaktır.
Allah bu konunun önemine Yusuf kıssasında dikkat çekmiştir. Babalarının Yusuf peygamberi kendilerinden daha çok sevdiğini düşünerek kıskançlık duyan kardeşleri, babalarının sadece kendileriyle ilgilenmesi için Hz. Yusuf (as)’ı öldürmeye karar vermişlerdir. Bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için de, Yusuf peygamberi kendileriyle birlikte gezmeye göndermesi yönünde babaları Hz. Yakup’u ikna etmeye çalışmışlardır. Yusuf Suresi’nde bu konuya şöyle yer verilmiştir:
(Bu karara vardıktan sonra) “Ey Babamız,” dediler. “Sana ne oluyor, Yusuf’a karşı bize güvenmiyorsun? Oysa gerçekte biz, onun iyiliğini isteyenleriz.” “Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup-gözetiriz.” Dedi ki: “Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum.” (Yusuf Suresi, 11-13)
Ayetlerde de görüldüğü gibi, oğullarındaki kıskançlığın farkında olan Hz. Yakup (as), Yusuf peygamberi onlarla birlikte göndermek istememiş ve sebep olarak da, kardeşleri farkında değilken onu bir kurdun yemesinden endişe ettiğini söylemiştir. Bunun üzerine Yusuf peygamberi yanlarında götürmeyi başaran kardeşleri, onu bir kuyuya atıp, gömleğine kan sürerek babalarının yanına gelmişler ve Yusuf peygamberi bir kurdun kaptığını söylemişlerdir:
Dediler ki: “Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf’u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin”. Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler… (Yusuf Suresi, 17-18)
Ayetlerden de anlaşıldığı gibi Yusuf peygamberin kardeşleri, babalarının dile getirdiği bu endişeyi kullanarak, yaptıkları hainliği makul bir zemine oturtmaya çalışmışlardır. Aslında kurdun saldırması gibi bir olay belki hiç söz konusu olmayacaktır. Ama Hz. Yusuf (as)’ın kardeşleri babalarının bu yönde bir endişesi olduğunu bildikleri için, söylenebilecek en makul yalanın da bu olduğuna karar vermişler ve Hz. Yusuf’u bir kurdun kaptığını söylemişlerdir.