İnanan bir insanın ruh halini, tavırlarını, üstün ahlakını Allah pek çok ayetinde tarif etmiştir. Müminlerin içlerinde taşıdıkları Allah korkusu, hiçbir kuşkuya yer vermeyen kuvvetli imanları, daima Allah’ın rızasını aramaları, her olayda Rabbimize güvenip dayanmaları, tevekkülleri, kararlılıkları, şevkleri, ahirete kesin bilgiyle inanmaları, güvenilir olmaları ve bunlar gibi sahip oldukları pek çok üstün özellik Kuran’da bildirilmiştir. Ayrıca Allah’a iman eden bir insanın adaleti, şefkati, alçak gönüllülüğü, itidali, sabrı, Allah’a teslimiyeti, boş sözden yüz çevirmesi ve bunlar gibi pek çok ahlaki özelliği de ayetlerle övülmüştür.

Kuran’da, detaylarıyla tarif edilen mümin modelinin yanısıra, geçmiş dönemde yaşamış müminlerin hayatları, onların davranışları, konuşmaları ve olaylara gösterdikleri tepkilerden, Allah’a ettikleri dualardan verilen örnekler de vardır. Allah bu örneklerle, müminler için beğendiği tavırlara dikkat çekmiştir.

Kuran’dan uzak bir toplumun (cahiliye toplumu) bakış açısıyla değerlendirildiğinde, makbul olan davranışlar zamana, şartlara, kültürlere, geleneklere, olaylara ve kişilere göre değişkenlik gösterebilir. Ama Kuran’a uyan bir insan için, zaman, mekan, ortam ya da şartlar ne kadar değişirse değişsin, ideal mümin modeli değişmez. İmanlı bir insan her zaman Allah’ın Kuran’da tarif ettiği ve işaret ettiği doğrultuda davranarak güzel tavırlar sergiler.

Bu bölümde, Allah’ın ideal olarak gösterdiği tavırlardan örnekler verilecektir. Ancak Kuran’da çok geniş bir biçimde anlatılan tüm mümin özelliklerine değil, bu güzel ahlak özelliklerini detaylandıran inceliklere ve “gizli mesajlar” şeklinde bildirilen hikmetlere dikkat çekilecektir.

Temizlik Anlayışı

Temizlik, Allah’ın bir hükmüdür ve müminlerin ruhlarına ve yaratılışlarına en uygun olan davranış şeklidir. Bu nedenle bir ibadet olarak uyguladıkları temizlik, müminlere bir yandan da çok büyük bir zevk ve rahatlık verir. Allah müminlerin maddi ve manevi her yönden temiz olduklarına pek çok ayetinde dikkat çekmiştir. Kuran’da müminlerin temizliği ile ilgili dikkat çekilen detaylardan bazıları şunlardır:

Ruhta Yaşanan Temizlik

Kuran’da dikkat çekilen temizlik anlayışı, cahiliye toplumunun bu konudaki kavrayışından ve uygulamalarından oldukça farklıdır. Kuran’a uygun bir temizlik öncelikle ruhta yaşanır. Kuran’a uygun olmayan tüm ahlak özelliklerinden, tüm mantık örgülerinden ve yaşam tarzından tam anlamıyla uzaklaşıp arınmak, kişiye manevi bir temizlik sağlar.

Temizliğin bu ilk aşaması akılda meydana gelen açıklık ve berraklık ile kendini gösterir. Kuşkusuz bu son derece önemli bir özelliktir. İnsanlar ruhlarında yaşadıkları arınmışlığı maddi ve manevi olarak hayatlarının her safhasına taşır ve bu şekilde de ahlaklarında oluşan temizliği dışa yansıtmış olurlar.

Manevi temizliğe sahip olan bir insan, aklından ve vicdanından her türlü kötülüğü uzaklaştırmıştır. Kuran’dan habersiz kimselerin son derece normal karşılayarak yaşadıkları kin, kıskançlık, zalimlik, bencillik gibi birtakım çirkin özellikleri ruhunda asla yaşamaz. Yüksek bir ahlaka özendiği için, yüksek bir ruha sahiptir. Bu nedenle müminler sadece dış görünümlerine değil, içlerinde yani ruhlarında yaşadıkları temizliğe de önem verirler. Cahiliyenin bütün pisliklerinden arınmış bu davranış şeklini kendileri yaşadıkları gibi etraflarında da yaşatmaya çalışırlar.

Fiziksel Temizlik

İnanan bir insanın dünyada oluşturmak istediği ortam cennet ortamının benzeridir. Allah’ın cennette olacağını vaat ettiği herşeyi müminler dünyada da mümkün olduğu kadar yaşamaya çalışırlar. Nitekim cennetle ilgili haber verilen detaylardan biri de oradaki insanların fiziksel temizlikleridir. Cennette bulunan insanlardan söz eden ayetlerde onların “…sanki (her biri) ‘sedefte saklı inci gibi tertemiz, pırıl pırıl” oldukları haber verilmiştir. (Tur Suresi, 24) Ayrıca cennette insanlar için “tertemiz eşler” bulunduğu da pek çok ayetle müjdelenmiştir. (Bakara Suresi, 25)

Kuran’da Allah Hz. Yahya için “… temizlik (de verdik)…” diyerek müminlerin temizliğine dikkat çekmiştir. (Meryem Suresi, 13)

Kıyafet Temizliği, Bakımı

Kuran’da yalnızca, müminlerin beden temizliğine değil, üzerlerine giydikleri kıyafetlerin de temiz olmasının gerekliliğine dikkat çekilmiştir. Ayette şöyle bildirilmektedir:

Elbiseni temizle. Pislikten kaçınıp uzaklaş. (Müddessir Suresi, 4-5)

Temizlik ve bakım konusunu önemli kılan bir başka yön de, bunun kişinin hem kendisine hem de müminlere olan saygısını yansıtmasıdır. Duyduğu bu derin saygı, itinayı da beraberinde getirir. Mümin sadece pislikten kaçınmakla kalmaz, içinde yaşadığı derin saygıyı vurgulayan incelikler de sergiler. Örneğin bir insan çok temiz bir kıyafet giyerek de karşısındaki insana olan saygısını gösterebilir. Allah Kuran’da şöyle buyurmaktadır:

Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının… (Araf Suresi, 31)

Bu ayetten de anlaşıldığı gibi müminlerin daima temiz ve bakımlı olmaları ve her konuda olduğu gibi en iyisini aramaları Allah’ın beğendiği bir tavırdır. Aksi bir hal ancak cahiliye toplumunun insanlarına özgüdür.

Burada unutulmaması gereken önemli bir nokta vardır. İnsanlar genellikle toplum içinde önemli gördükleri kişilerin karşısında bakımlı olmayı, kendilerini beğendirmeleri gereken ortamlarda kendilerine özen göstermeyi tercih ederler. Oysa mümin, Kuran ahlakının gereği olarak başkaları için değil, Allah’ın beğendiği bir tavır olduğu ve kendisinin de doğal olarak en rahat ettiği tavır bu olduğu için temizliği ve bakımı uygulamaktadır.

Mümin cennete layık görülen bir insandır ve dünyada da cennette olabilecek temizliği, güzelliği gerek kendi üzerinde gerekse çevresinde oluşturmaya çalışır.

Yaşanan Yerlerin Temiz Tutulması

Kendilerini ve giyimlerini temiz tutan Müslümanlar, aynı şekilde yaşadıkları ortamların düzenine de son derece titizlik gösterirler. Kuran’da bu konuda verilen örneklerden birisi Hz. İbrahim (as) ile ilgilidir. Allah Hz. İbrahim’e Kabe’yi, orada ibadet edecek olan müminler için temiz tutmasını emretmiştir:

Hani Biz İbrahim’e Evin (Kabe’nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) “Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut. (Hac Suresi, 26)

Ayetin ifadesinden de anlaşıldığı gibi, Allah bu temizliğin öncelikle o mekanı kullanacak ve orada Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla ibadet edecek olan kimseler için yapılmasını bildirmiştir. Bu nedenle Hz. İbrahim (as)’dan sonra gelen tüm müminler de aynı onun uyguladığı gibi, Allah’ın bu buyruğu doğrultusunda, müminlerin yaşadığı mekanları temiz, estetik ve göze en hoş gelecek şekilde muhafaza etmelidirler.

Üstelik Kuran’da bildirilen temizlik anlayışı cahiliye toplumlarında yaşanandan çok farklıdır. Allah müminlerin maddi ve manevi, her yönden “tertemiz” olmalarını ister. Yani müminlerin yaşadığı klasik anlamda bir temizlik değil, çok detaylı, ince ince düşünülerek yapılan bir temizliktir.

Kuran’da cennet hayatına ilişkin olarak yapılan tasvirler de, müminler için bu konuda yol göstericidir. Cennet ortamı, dünyada karşılaşılan her türlü kirden arındırılmış, her detayın kusursuz bir düzen ve uyum içerisinde bulunduğu, güzelliklerle dolu, tertemiz bir mekan olarak anlatılır. İşte müminler de bu tasvirler doğrultusunda, dünya şartlarında sahip oldukları imkanlarla cenneti andıracak mükemmellikte ortamlar oluşturmak için çaba harcarlar. Bu çaba, müminlerin cennete olan özlemlerinden kaynaklanır.

Yiyeceklerin Temiz Olması

Müminlerin, bu ahlaklarının bir gereği olarak titizlik gösterdikleri bir başka konu da yiyeceklerin temiz olanlarını seçmeleridir. Bu, Allah’ın Kuran’da müminler için bildirmiş olduğu bir emridir. Bu konuya dikkat çeken pek çok ayetten birkaçı şöyledir:

Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik)… (Bakara Suresi, 57)

Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helal ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır. (Bakara Suresi, 168)

Allah müminlerin temiz yiyecekleri seçtiklerine Ashab-ı Kehf’ten bahsettiği kıssada da işaret etmiştir. Ayetlerde Kehf Ehli’nin alışverişte temiz yiyeceklere yöneldiği şöyle haber verilmiştir:

… Dediler ki: “Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir; şimdi birinizi bu paranızla şehre gönderin de, hangi yiyecek temizse baksın, size ondan bir rızık getirsin… (Kehf Suresi, 19)

Bu konu, “Kuran’da tavsiye edilen yiyecekler” bölümünde daha geniş bir biçimde incelenecektir.