Bir müminin bilerek ve isteyerek masum bir insana herhangi bir sebepten dolayı zarar vermesi mümkün değildir. Şartlar ne olursa olsun bir mümin, kendi derdine çare bulmak için bir başka insanı zor durumda bırakacak bir tavır içine girmez. Kendisi para kazanabilmek amacıyla bir başkasının maddi kayba uğramasına razı olmaz. Kendi sağlığını kurtarmak için bir başkasının sağlığını tehlikeye atmaz. Kendi karnını doyurmak için bir başkasının aç kalmasına razı olmaz. Şu ana kadar örnekleriyle bahsettiğimiz gibi, her zaman için karşı tarafın iyiliğini, rahatını ve huzurunu kendi ihtiyaçlarından önde tutar. Karşısındaki bir çocuk, bir savaş esiri ya da herhangi tanımadığı bir insan da olsa mümin merhameti gereği önce onun menfaatlerini gözetir. Bu ahlakı gösterebilmek için hiçbir fedakarlıktan da kaçınmaz. Allah, maddi sıkıntı içinde olduğu için çocuklarına bakamayacağını düşünen ve onları öldürerek kendi hayatını kurtarmaya çalışan insanların örneklerini vererek, insanları böyle vahşi ve zalimce bir tavırdan sakındırmıştır:

De ki: “Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, yoksulluk-endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de, onların da rızıklarını Biz vermekteyiz…” (Enam Suresi, 151)

Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; onlara ve size Biz rızık veririz. Şüphesiz, onları öldürmek büyük bir hata (suç ve günah)dır. (İsra Suresi, 31)

Ayette sakındırılan ve özellikle Kuran indirilmeden önceki cahiliye döneminde son derece yaygın olan “çocuğunu öldürme” ya da “diri diri toprağa gömme” gibi zalimlik örnekleriyle günümüzde çok sık karşılaşılmıyor olabilir. Fakat yukarıdaki ayetlerin kapsamına girebilecek bir davranış biçiminin örnekleri basında sık sık yer almaktadır: “Yeni doğmuş çocuğunu yoksulluk endişesiyle sokağa terk etmek.”

Müminler böyle bir suç işlemekten Allah’a sığınır ve O’nun böyle bir harekete karşı ahirette verebileceği azaptan şiddetle korkarlar. Dahası, Kuran ahlakının onlara kazandırdığı merhamet anlayışı bir başka insana, üstelik de küçük ve masum bir çocuğa yalnızca gelecek endişesiyle böyle bir zulüm yapmalarına zaten izin vermez. Eğer gerçekten fakirlik nedeniyle zor durumda kalıyorlarsa bu durumda yine Kuran’ın sınırları içerisinde akılcı çözümler bularak bu sıkıntıyı gidermeye çalışırlar.