Güzel Kokuyu Yasaklayan Mevzu Hadisler
Camiye gelirken kokulanan kadın evine dönüp de cünüplükten ötürü boy abdesti alır gibi yıkanmadıkça, Allah Katında onun namazı kabul olmaz. (Avnül Mabül, 11/230)
İmam Cafer-i Sadık: “Hiç bir kadının, evinden dışarı çıkarken elbisesine güzel koku sürmemesi gerekir.” (El-Kafi, C.5, S.519)
Resul-i Ekrem (s.a.v): “Bir kadın kocasından başkası için güzel koku sürünürse; cenabetinden yıkandığı gibi yıkanıp o kokuyu vücudundan temizlemediği müddetçe namazı kabul olmaz.” (Men La Yahzurh-ul Fakih, C.3, S.440)
Resul-i Ekrem (s.a.v): “Kadının kocasından başkası için güzel koku sürünmesi, ateş ve zilleti satın alması demektir.” (Nehc-ül Fesaha, C.1, S.36)
Dövme , Yüzdeki Tüyü Alma, Estetik Diş Yaptırmayı Yasaklayan Mevzu Hadisler
Dövme yapan ve yaptırana, yüzdeki tüyleri aldıran ve estetik için dişlerini seyrelttiren kadınlara Allah lanet etsin. (Sahih-i Buhari)
Takma Saç (peruk), Kaş İnceltme, Dövme Yaptırmayı Yasaklayan Mevzu Hadisler
Takma saç takan, taktıran, kaşları incelten, kaşlarını incelttiren, dövme yapan ve dövme yaptıran lanetlenmiştir. (Ebu Davut, Tereccul, 5)
Kadının Güzel Bir Elbiseyle Evden Çıkmasını Yasaklayan Mevzu Hadisler
Resul-i Ekrem (s.a.v) kızı Hz. Fatıma’ya (s.a) hitaben şöyle buyurmuştur: “Ey Fatıma, herhangi bir kadın güzel bir şekilde süslenir ve güzel bir elbiseyle evinden çıkarak insanların dikkatini üzerinde toplar ve kendisine bakmalarını sağlarsa, yedi göğün ve yerlerin melekleri ona lanet eder ve ölüp de cehenneme girinceye kadar, Allah’ın gazabına mazhar olur. (Elbette tevbe edip dönüş yapar ve bir daha tekrarlamazsa o başka.)” (Şehab-ül Ahbar)
İmam Sadık: “Bir insanın alçalıp rezil olması için, onu meşhur edecek (yani başkalarının dikkatini üzerinde yoğunlaştırıp, parmakla gösterilecek duruma getirecek) bir elbise giymesi yeterlidir.” (Bihar-ül Envar, C.78, S.252)
Hz. Ali şöyle buyurmaktadır: “Kalın olan (vücudu göstermeyen) elbiseler giyin; zira elbisesi ince olanın dini de ince (gevşek) olur.” (Bihar-ül Envar, C.79, S. 298)
Bir hadiste şöyle geçmektedir: “Allah Resulü (s.a.v), kadınları dışarıya çıkarken başkalarının dikkatini üzerinde toplayacak elbiseler giymekten ve ses çıkaracak takılar takmaktan nehyetmiştir.” (Müstedrek-ül Vesail, C.14, S.280)
Kadının Altın ve Giysilerle Meşgul Olup Cenneti Kaybettiğini İddia Eden Mevzu Hadisler
“Cennete baktım, gördüm ki cennet ahalisinin en azını kadınlar teşkil ederler. Bu durum karşısında sordum: Kadınlar nerede? Cennetin hazini bana şu cevabı verdi: ”Onları iki kırmızı yani altın ve boyalı elbiseler cennetten meşgul etti.”
Kadına Giysi Verilmemesi Gerektiğini İddia eden Mevzu Hadisler
“Kendilerini iyi giydirmeyerek kadınlara yardım ediniz.”
Burada kadınların bakımı ile ilgili mevzu hadisleri peş peşe vermemizin sebebi, hurafecilerin dini içinde kadınların nasıl aşağılandıkları, nasıl akılsız, kişiliksiz, önemsiz görüldüğünü gösterebilmek içindir. Kadını aşağı bir varlık olarak görmek ve kadına öfke duymak, daha önce de ifade ettiğimiz gibi, İslam’dan önceki cahiliye toplumunun en korkunç yönlerinden biridir. Nitekim Kuran’da müşriklerin kadın nefretine özel olarak dikkat çekilmiş ve Allah bu nefreti lanetlemiştir:
Onlardan birine kız (çocuk) müjdelendiği zaman içi öfkeyle-taşarak yüzü simsiyah kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir; onu aşağılanarak tutacak mı, yoksa toprağa gömecek mi? Bak, verdikleri hüküm ne kötüdür? (Nahl Suresi, 58, 59)
Peygamberimiz (sav) hayattayken müşriklerin ve münafıkların kadın karşıtlığına karşı set olmuştur. Nitekim münafıkların ve müşriklerin Resulullah’a en çok itiraz ettikleri konulardan biri de kendisinin kadınlara gösterdiği ilgi, saygı, sevgi ve hürmettir. Kadını ikinci sınıf varlık olarak gören putperest geleneklerinden bir türlü kopamayan söz konusu kişilere Peygamberimiz’in kadın sevgisi ağır gelmiştir. Mümin kadınların güzellikleri, Peygamberimiz (sav)’e olan sevgileri ve bağlılıkları, bu içli sevgilerinin onları daha da güzelleştirmesi, Peygamberimiz’in yanında hayat bulmaları ve rahat etmeleri müşrikleri ve münafıkları kıskançlıktan adeta çıldırtmıştır. Bu öfke ve kıskançlıkla Peygamberimiz (sav)’in şehadetinin hemen ardından ilk olarak kadınları baskı altına almaya başlamışlar ve akıl almaz hurafelerle kadınları İslam’dan uzaklaştırmak için çaba göstermişlerdir.
Yukarıda örneklerini verdiğimiz ve Kuran’ın hiçbir yerinde olmayan bu hükümler, söz konusu mevzu hadislerle dinin bir parçası gibi gösterilmiş ve böylelikle sadece kadının güzelliği ortadan kaldırılmakla kalmamış aynı zamanda kadının aklını, kişiliğini de ortadan kaldıran bir toplum modeli çizilmiştir. Bu tarihten sonra zaten donuk ve ruhsuz, sevgisiz ve güzelliklerden uzak bir hayat yaşayanların yaşamı gitgide daha da körelmiştir. Dünyanın en büyük nimetlerinden biri olan kadın güzelliği ortadan kaldırılınca, hem kendi ruhları hem de toplum anlayışları gitgide dibe batmıştır. Önceki bölümde ayrıntılı olarak bahsettiğimiz gibi keskin ve detaylı düşünebilen, tedbirler alabilen ve pek çok yönden erkek aklından çok daha kapsamlı anlayış gücüne sahip kadın aklı ortadan kaldırılarak, kadınların fikirleri engellenerek, söz konusu toplumlar büyük gelişmelerden mahrum kalmışlardır. İlginçtir ki, bu toplumlardaki kadınlar da bu sahte dine inanmış ve kendilerini ikinci planda görmekte sakınca görmemişlerdir. Söz konusu kadınlar genellikle kendilerine ihtimam göstermeyen, görünüm olarak erkekten farksız ve son derece bakımsız olan, hiçbir konuda fikir yürütemeyen, kendilerini cahil bırakmış ve her türlü kararı erkeğe yüklemiş, erkeklerin boyunduruğu altına girmekte sakınca görmemiş varlıklar halini almışlardır.
Oysa, daha önce de hatırlattığımız gibi, Allah ayetinde süsü ve güzel rızıkları haram kılanlardan bahseder. Bunlar Kuran’a aykırı davranmaktadırlar:
De ki: “Allah’ın kulları için çıkardığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmıştır?” De ki: “Bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet günü ise yalnızca onlarındır.” Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız. (Araf Suresi, 32)
Daha önce detaylı açıkladığımız gibi Kuran’a göre kadın süstür, değerlidir; kadın güzelliği bir nimettir, kadın aklı çok geniş ufuklara yönlendirir toplumları. Allah hem bu güzel özellikleri kadına vermiş, onu ihtimamla korumuş ve onu övmüştür. Yukarıda mevzu hadislerde geçen bu sahtekarca ifadeler Kuran tarafından reddedilmiştir.
Şu unutulmamalıdır ki, güzellikleri ve Allah’ın sevip beğendiği nimetleri yasaklamaya çalışanlar bağnazlardır. Dolayısıyla bağnazların dünyasını gerçek sanıp, bilgisizce gerçek Müslümanlığa karşı gelenlere tepki göstermek büyük bir yanlıştır. Süs ve güzellikleri yasaklayanlar değil, bunların Allah’ın bir nimeti olduğunu bilenler asıl Kuran’a uyanlardır.
Hurafecilerin resim ve heykel yasaklamaları eğer günlük hayatta uygulansaydı dünyanın hiçbir yerinde tablo, resim ya da reklam-ilan-duyuru panoları olmayacak, saray sanatı, resimli ve görsel medya ortadan kalkacaktı. |
YASAK LİSTESİ |