• Zamanın değerini hiç düşündünüz mü?
• Geçen saniyeleri, dakikaları, saatleri, günleri, ayları ve yılları…
• An ve an akışını yaşadığımız için zaman kimi zaman yavaş ilerliyormuş gibi gelir. Ama aradan saatler ya da günler geçtiğinde insan o zaman zamanın çok çabuk geçtiğini fark eder.
Son zamanlarda zamanın çabuk geçmesinden herkes şikayet ediyor öyle ki arkadaşlarıyla bir araya gelen hemen herkes bu gibi konuşmalara tanık olmuştur. “Daha geçen hafta birlikteydik, sanki dün gibi! Daha geçen hafta arabamı yıkamıştım ne çabuk kirlendi!” Peki, böylesine çabuk geçen ve bize verilen bu kıymetli zamanı ne kadar iyi değerlendiriyoruz?
Zaman Hızla Akar
Aslında biraz düşünüldüğünde zamanın geriye doğru hızla akmaya başladığını görürüz. İnsan bebeklikten olgunluk yaşına kadar hayatında birçok detay yaşar. Okulu, iş hayatı, kariyeri gibi… Bu uğraşılara bir de günlük uğraşıları katılır. Okuldaki sınavlara, iş yerindeki yoğunluğuna, evde bekleyen sorumlulukları vs. de eklenir ve insan tüm bunlara kendini şiddetle kaptırır. Böylece hayatının asıl amacını yani dünyada var oluş nedenini unutur.
Hemen herkes günlük gazeteleri okurken ya da televizyon seyrederken mutlaka ölüm haberleri ile de karşılaşır. Birçok insanın o anda bir anlık dikkati açılır ve ölen kişiyi düşünür, etkilenir. Ölen kişi çok genç ise aklına genelde erken yaşta öldüğü için kariyer, evlilik gibi birçok şeyi yapamadığı gibi düşünceler gelir. Oysa ölüm her an herkesi bulabilir. Çocuk, genç ya da yaşlı olması fark etmez, bir trafik kazası ya da kalp krizi ölüme sebep olabilir. Ne var ki birçok insan bunları düşünmesine rağmen dikkati dağılır ve hiçbir şey olmamış gibi tekrar günlük yapacaklarına veya geleceğine yönelik planlarına yönelebilir.
Peki hiç sordunuz mu kendinize geleceğe yönelik yaptığınız her plan gerçekten istediğiniz gibi oldu mu ya da gerçekleşti mi diye?
Gerçekçi olmak gerekirse hayatımızda neredeyse hiçbir zaman olaylar planladığımız gibi gelişmemiştir. Mutlaka bir eksiklik ya da o an için beklemediğimiz bir olay olmuştur.
Geleceğe yönelik planlar yapmak elbette ki normaldır, fakat şuurunda olunması gereken gerçek her anımızın Allah’ın kontrolünde olduğudur. Allah Katında her şey olup bitmiştir ve hayatımız an an gösterilmektedir. Burada Yüce Allah bize büyük bir sır vermektedir. Bu sır, geleceğe dair kaygı duymadan, tüm teslimiyetimizle kaderimizin konforunu yaşamamızdır. Çünkü Allah Kuran’da bir ayette bu gerçeği şu şekilde bildirmiştir:
Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz. (Bakara Suresi, 216)
www.yaklasanolumani.imanisiteler.com
Boş vakit geçirmeyi güzel görmek, şeytanın insanlara verdiği yanlış bir telkindir. Din ahlakının yaşanmadığı bir toplumda boş vakit geçirmek, onların kullandığı ifadeyle “zaman öldürmek” çok yaygındır. Fakat mümin, Allah’ın ona lütfettiği vaktini, her anında Allah’a yakınlığını artırarak, daha derin düşünerek, Müslümanlara, İslam’a hizmet ederek geçirmelidir.
Sayın Adnan Oktar Vaktin Önemini Anlatıyor:
➣ Vakit altından kıymettli, çok önemli. Bütün gücünle vakti kullanmak gerekiyor. 4 saat, 5 saat dizi seyretmek yerine genel kültürünü artır, bilgini artır, insanlara yardımcı ol, etrafını temizle, kendini kaliteli hale getir. Estetiğe, bilime, sanata değer ver, önem ver. (A9 TV; 16 Eylül 2013)
➣ Peygamberimiz (s.a.v.) için vakit kıymetli, her anı kıymetli. Ümmetin faydası için, ümmetin menfaati için dakikayı, saniyeyi bile dikkatli kullanıyor. Onun için öyle boşa zaman kullananlar, boşa vakit harcayanlar Peygamberimiz (s.a.v.)’i rahatsız ediyor. (A9 TV; 11 Aralık 2012)
➣ Vakti iyi değerlendirmek önemli. İnsanların sıkıntılarından biri de; boş söze dalmalarıdır, boş söz vakitlerini müthiş alır. Hâlbuki o, kıymetli olan hayatın kıymetli vakitlerini acımazsızca harcamak demektir. Bu yanlış olur. (A9 TV; 11 Aralık 2012)
Dünya Hayatında Her Şeyin Bir Sonu Vardır
İnsanların, hayvanların, çiçeklerin, buzdolabında saklamamıza rağmen meyvelerin, yiyeceklerin… Dünya hayatında herşeyin bir sonu vardır. Cennette ise sonsuzluk vardır. Orada hiçbir şeyin sonu yoktur. Gençliğin sonu yoktur, hep genç kalmak vardır. Cennette bir ağacın meyvesinden koparıldığında anında hemen yenisi oluşur. Dünyada ise sevdiğimiz meyveyi yiyebilmemiz için mevsimini beklememiz gerekir. Cennette zaman sıkıntısı yoktur, her an sevdiklerinizle olursunuz. İstediğiniz anda istediğiniz gibi sevdiğiniz herşeyi yapabilirsiniz. Arzu ettiğiniz güzellikte olabilirsiniz. Orada hastalık, yorgunluk ve sıkılmak yoktur. Hep güzellik vardır. Dünya hayatı ise tam tersidir. Biz hayatta her zaman eksikliklerle karşılaşırız, tam anlamıyla mutmain olamayız. Çok istediğimiz bir şeye ulaştığımızda bile -mesela son model bir telefon olabilir-, onun sevincini heyecanını yaşarız. Fakat uzun zaman geçmeden yeni bir modeli çıkar ve bu defa onu isteriz.
www.Allahinsonsuzgucu.imanisiteler.com
Dünyada kaybedilen zamanın dönüşü olmayan sonuçlarından biri, boşa geçen sürenin geri kazanılamamasıdır. Her insan, Allah’ın yarattığı kader üzere, dünyada belli bir süre kalacaktır. Dolayısıyla boşa geçen, kaybedilen bu süre, dünyadaki kısıtlı zamandan alınmış ve geri gelmesi mümkün olmayan bir vakittir.
Her Şeyin ve Tüm Güzelliklerin Yaratıcısı Olan Allah’tır
Allah bizi sonsuz nimetlerinde cennetle ödüllendirmek istiyor. Cennet hayatını düşünerek dünya hayatı ile kıyas yaptığımızda cennete olan arzumuz, sevgimiz artmakta. Nasıl siz olduğunuz yerde, gözlerinizi kapadığınızda, sevdiğiniz şeylerin görüntülerini o an için canlandırabiliyorsanız, cennette de Allah herşeyin en güzelini sonsuzlukta ve sürekli yaşatacaktır.
Kaderin konforunu yaşayarak, gelecek kaygısı duymadan, olayları akışına bırakarak, zamanımızı sıkıntılı ve kaygılı geçirmenin hiçbir anlamı yok. Bunun yerine dünyada bizler için yaratılmış olan onca güzel nimetler üzerinde düşünüp asıl var oluş amacımızı unutmadan, hayatımızı buna göre şekillendirmeliyiz.
Her geçen saniye, dakika, saat bizleri ölüme daha da yaklaştırmaktadır. Dünyada bize verilmiş olan kısa süreli ömür sonsuzlukta ahiret yurdumuzu belirleyecektir, dolayısıyla en iyi ve en doğru şekilde değerlendirmek akılcı olandır. Allah bu dünya hayatının geçici olduğunu Kuran’da şu şekilde haber vermektedir:
“Dedi ki: ‘Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?” Dediler ki: “Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor.” Dedi ki: “Yalnızca az (zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz.’” (Müminun Suresi, 112-114)
Allah’a samimi olarak inanan bir kişi, şeytanın dünya hayatında insanlara süslü gösterdiği boş uğraşılardan kendini tamamen uzak tutmalıdır. İnsan ancak bu şekilde berrak bir zihinle gereği gibi derin düşünebilir. Kuran’da müminlerin boş işlerden yüz çevirdikleri şöyle bildirilmiştir: “Onlar, ‘tümüyle boş’ şeylerden yüz çevirenlerdir.” (Müminun Suresi, 3)
Adnan Oktar’ın News Rescue & Gulf Today’de yayınlanan makalesi:
http://newsrescue.com/being-a-time-engineer/%23axzz3VY1JePN1
http://gulftoday.ae/portal/87179bc5-1690-4f79-973f-bceeeed3b009.aspx