KRAL KARADENİZ: … Laikliğin İslam’a çok uygun olduğunu anlattınız biraz daha bunu açabilir miyiz?
ADNAN OKTAR: Bakın laikliğin olmadığı bir ortamda münafıklar ortalığı birbirine katarlar ve zibil gibi münafık olur. Münafık da dünyanın en aşağılık varlığıdır, en şerefsiz varlığıdır, en haysiyetsiz varlığıdır ve cemiyet mikrobudur münafık. Süper tehlikelidir. Mesela adam kafir, dinsiz, ateist, mertçe söylüyor, diyor ki “ben dinsizim” diyor. Allah onu öyle yaratmış. Dua edersin, “Yarabbi hidayet nasip et” dersin. O arkadaş diyor “benim inancım ayrı, tavrım da böyle” diyor. Ama münafık kahpedir yani kendini gizler, Müslümanların içine girer, onlarla ilgili sanki böyle yakın bir bağı varmış gibi göstertir, sonra gider Müslümanların aleyhinde alçakça faaliyet yapar. Onları köşeye sıkıştırmaya kalkar. Mesela Peygamber Efendimizin (sav) zamanında öyleydi münafıklar, çok kahpeydiler. Resulullah’ın yanında onu seviyor gibi dost görünüyorlar, dışarı çıkıyorlar aleyhinde konuşuyorlar. “O ne demişti?” derler diyor Allah. Ayet var. Hatta bir kısmı diyorlar “Biz eğer mücadele etmeyi bilsek sizle beraber geliriz ama bilmiyoruz” diyorlar, halbuki çok iyi biliyor. Çıkarı olmadığı için. Mesela bir kısmı diyor ki “hava çok sıcak, bu sıcakta faaliyet olur mu ki?” diyor ama bir para versen, bir çıkarı olsa yapar. Ve münafık karaktersizliğini Kuran çok çok detaylı anlatır. Mesela Peygamber Efendimiz zamanında bunlar ayrı bir mescit edindiler. Hatta burada namaz kılıyorlar, oruç tutuyorlar yani müslüman görünümünde. Ama kahpe adamlar, ahlaksız yani Allah yasaklıyor “O mescitte hiçbir şekilde namaz kılmayın, hiçbir şekilde o mescide gitmeyin” diyor. Yani amaç Peygamber Efendimize olan saygıyı ve sevgiyi yok etmek, Ona bağlılığı yok etmek ve Müslümanları bölmek. Onun için münafıklar dünyanın en aşağılık varlıklarıdır. Laiklik işte bunu ortadan kaldırır. Bu çok büyük bir nimettir. Büyük bir kolaylıktır. Laikliğin uygulandığı yerde münafık hayat sahası bulamaz. Çünkü rahat rahat gider kafirse açıklar dinsizliğini, ateistliğini ve dolayısıyla Müslümanlar da rahat ederler.
ADNAN OKTAR: Hz. Mehdi (a.s.) cemaati çıkıyor, küçük bir cemaat 313 kişi kadardırlar diyor Peygamber Efendimiz (sav). “Ehli Bedir sayısı kadardır” diyor. Onlar da 313 kişiydi. Çok çok fazla hadis vardır. Yani görüyorsunuz, “ekmeğin yanındaki tuz kadardır” diyor Said Nursi, çok azdır diyor, “gözdeki sürme kadardır” diyor çok azdır diyor. Ama buna rağmen Hz. Mehdi (a.s.)’nin grubu, Hz. Mehdi (a.s.) cemaati halk arasında anormal ve garip bilinecek. Hatta diyor Peygamber Efendimiz (sav) onlarla kimse evlenmez diyor, öldüklerinde cenazesine kimse gitmez diyor, Hz. Mehdi (a.s.)’nin cemaati için. Hz. Mehdi (a.s.) diyor taş üstüne taş yığmaz, malı mülkü olmaz diyor. Hz. Mehdi (a.s.) evlenmeyecek diyor Peygamber Efendimiz (sav), yani çocuğu olmaz diyor, çocuğu olmayacak diyor. Detay olarak belirtiyor. Başka bir rivayette de Hz. Mehdi (a.s.) için bir lakap olarak da Peygamberimiz (sav) haris, arslan, lakabı arslandır diyor, lakabı arslandır diyor bir rivayette yine. El haris diyor arslananlamında inşaAllah. Mesela diyor ki “Kendilerini terk edenlerin ayrılmaları da onlara bir zarar vermez.” (Ramuz el Ehadis, 472)
Bakın ne kadar zor ortamdalar. “Ümmetimden bir taife (topluluk) yeryüzüne hakim olmadıkça kıyamet kopmaz, onlar kendilerini terkedene aldırmazlar Hz. Mehdi (a.s.)’nin cemaati bu, kendilerine yardım edene de aldırmazlar.” (Ramuz el Ehadis) Bu iş onlardan ayrılanlara rağmen muzaffer olarak devam edecektir, Hz. Mehdi (a.s.)’nin faaliyetleri. “Muhaliflerin ve ayrılanların ona zararı olmaz” (Ramuz el Ehadis, 487) Bunlar hep 400, 500, 800 yıllık kitaplar. “Ümmetimden bir cemaat Allah’ın emri tahakkuk edinceye kadar batıla galebe çalarak hak üzere devam edeceklerdir. Onları yardımsız bırakanlar onlara zarar veremeyeceklerdir. Onlar hak üzerinde oldukları halde kıyamet kopana kadar kendilerini terkeden ve muhalefet eden kimsenin onlara bir zararı dokunmaz.” (Kıyamet Alametleri, 286) Ta ki Allah’ın emri gelinceye kadar onlar insanlara galiptirder. Demirci körüğün demirini, kirini pasını giderip attığı gibi Medine de pisliği yani habis insanları dışına atacak Hz. Mehdi (a.s.) döneminde. Yani onun cemaatindeki insanlar, çevresindeki insanlar demirin pisliği temizlenir gibi temizlenecekler, etrafından gidecekler diyor. Ayetlerde de bu şekilde belirtiliyor. Münafıkların karakteri çok detaylı anlatılmıştır…
…
KANAL 35: Bir sorumuz var Hocam izleyicilerimizden gelen, “Sayın Hocam Hz. Mehdi (a.s.)’nin cemaati bu kadar önemli faaliyetler yaptığı halde ondan niçin ayrılanlar olur, bunun mantığı nedir?”
ADNAN OKTAR: Kuran’da bu çok açık anlatılıyor. Peygamberimiz (sav) zamanında da ayrı dırar mescidini kurdu münafıklar. Bir de Peygamberi (sav) davet ediyorlar. Biz diyorlar mescid kurduk diyorlar, siz buraya buyrun diyorlar. Allah da ayette yasaklıyor. Yani dinsizliğini açıkça söyleyemeyen insanlar Allah’a Kuran’a karşı olan tavırlarını açıkça söyleyemeyen insanlar bu tarzda bir tavra girerken direk dinsizim diyemiyor o gururuna ağır geldiği için. Laikliğin de işte burada faydası budur, insanların açıkça dinsiz açıkça dinsizliğini söyleyebildiği bir ortamdır laiklik. Onu söyleyemiyor adamlar, söylemiyorlar. Allah’da onları çok şiddetle telin ediyor Kuran’da. Hatta mesela Peygamberimiz (sav) onları bir mücadeleye çağırıyor. Bu sıcakta diyorlar biz çıkamayız diyorlar, bu sıcakta yapılmaz diyorlar. Halbuki Allah diyor ki; yakın bir çıkar olsaydı ve kısa sürede olsaydı gelip koşarak gelirlerdi diyor Allah ayette. Ama çıkarlarına uygun olmadığı için gelmiyorlar. Mesela bir kısmı diyor ki “evimiz açıkta”diyor. Herkesin evi açıkta zaten. Sen çoluğunu çocuğunu düşünüyorsan herkesin çoluğunu çocuğunu düşünmen lazım. Kendi çoluğunun çocuğunun menfaati açısından da öyle. Çocuklarını bahane ediyorlar Peygambere (sav) karşı. Allah bunu da telin ediyor ayette. Yani bunun da bir münafık tavrı olduğunu söylüyor. Sen onları diyor bozuk konuşmalarından anlarsın diyor. Yani böyle çok özür dilerim zırvalama tarzında konuşuyorlar. Oradan anlaşılıyor yani lafı sürekli geveliyorlar. Sözlerinin kullanış biçiminden bir de diyor sen onları nasiyelerinden de anlarsın diyor ben istersem diyor Allah. Yani münafığın yüzünde özel bir ifade vardır. Oradan da anlayabilirsin diyor Allah peygamberine.