Allah müminlere, O’na olan sevgilerini, korkularını, samimiyetlerini, Hamiyet-i İslamiyelerini arttırmaları için doğruyu yanlıştan ayıran bir akıl ve vicdan vermiştir.  

 

Vicdanlarını en son noktasına kadar kullanan müminler gün içinde yaptıkları her işte Allah’ın rızasının en çoğunu kazanmaya niyet ederler ve yaşadıkları her anı Allah’a olan yakınlıklarını arttırmak için değerlendirirler. Kuran ahlakını eksiksiz yaşamak istediklerinden Allah’ın kendilerine verdiği aklı, vicdanı ve sevme gücünü sonuna kadar kullanarak hiç bir kısıtlama yapmazlar. Çabalarının sonucunda,” Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, ‘bir çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar’ bile haksızlığa uğratılmayacaklardır.” (Nisa Suresi, 124) ayetinde Allah’ın bildirdiği gibi haksızlığa uğratılmadan ahirette en güzel karşılığı alacaklarını umarlar.