Kuran’ın işaretlerinden anladığımız bir başka konu da kalbi dine ısındırılacak olan kimselere güzel ikramlarda bulunulmasıdır. Aslında bu, tebliğ söz konusu olsun ya da olmasın müminlerin doğal yaşantıları içerisinde tüm insanlara yönelttikleri bir tavırdır. Çünkü Kuran ahlakı, müminlere, karşılarındaki kişi daha önce hiç tanımadıkları bir yabancı dahi olsa nezaketli ve ince düşünceli olmayı öğretir. Daha önceki bölümlerde de bahsedildiği gibi Hz. İbrahim (as) evine gelen misafirlere, daha önce hiç tanımadığı ve görmediği kişiler olmalarına rağmen, hemen ikramda bulunmuştur.

Allah Kuran’ın bir başka ayetinde de, sadakaların kimler için olduğunu açıklarken, bunların arasında “kalpleri dine ısındırılacak olanları” da saymıştır. (Tevbe Suresi, 60) Bu nedenle, tebliğ yapılan kişi için yapılacak her harcama da Kuran’ın tavsiyesine uygun olacaktır.

Diğer yandan önemli bir konuyu dikkat vererek dinlemek de, anlatmak da hem enerji hem de zindelik gerektiren faaliyetlerdir. Uzun süre dikkat yoğunlaştırarak anlatılanları dinlemek, hem fiziki hem de zihinsel açıdan bir bitkinliğe sebep olabilir. Bu arada yapılacak güzel bir ikram, ortama hem bir güzellik getirecek hem de dağılan dikkatin yeniden toplanabilmesini sağlayacaktır.