İnsanların yaptıkları kötülüklerin üzerini örtebilmek için masumluğun ardına saklanmaları, şeytanın hileli yöntemlerinden biridir. Şeytan, etkisi altına aldığı kimselere yaptıkları kötülükleri ne şekilde gizleyecekleri konusunda da yol gösterir.

Masumluk genellikle insanların günlük hayatlarında çok sıklıkla vurgulamaya çalıştıkları bir özellik değildir. Daima güzel davranışlarda bulunan, gizli saklı bir işi olmayan, iyi bir insanın herşeyi açık ve ortadadır. Bu nedenle kendisinin ne kadar iyi niyetli ve masum bir kimse olduğunu ispat etmek için özel bir çaba harcamaya gerek duymaz. Kötülük yapan kimseler ise, gizliden gizliye yaptıkları kötülükleri bildikleri için sürekli olarak bunun huzursuzluğuyla yaşarlar. Gizledikleri kötülüklerin her an açığa çıkma tehlikesi vardır. Böyle bir ihtimalle karşılaştıklarında kendilerini temize çıkarabilmek için, önceden iyi niyetli ve masum oldukları izlenimini mümkün olduğu kadar çok vurgularlar. Aynı şekilde kötülükleri deşifre edildiğinde de yine masumluğun ardına sığınarak karşı tarafı yanıltmaya ve kendilerini kurtarmaya çalışırlar.

Masumluğun ardına sığınmaları aynı zamanda, yaptıkları gizli kötülükleri, ihtiyaç duyduklarında tekrarlayabilme amacını da taşımaktadır. Yaptıklarının üzerini ne kadar iyi örtebilirlerse, sonrakileri de çevrelerindeki insanlara o kadar kolay kabul ettirebileceklerini düşünürler. Masum taklidi yapmaları eğer bir kez olsun sonuç veriyorsa, bu yöntemle her zaman başarılı olacaklarını düşünürler.

Masumiyetlerine dair sundukları delillerle, yaptıkları kötülükleri örtbas edip karşı tarafın gözünde temize çıkabilmenin yanı sıra kendi vicdanlarını rahatlatmayı da amaçlarlar. Çünkü yapılan her kötülük, insanın vicdani bir sıkıntı çekmesine neden olur. İnsan kötülüğü, bunun vicdanına aykırı bir tavır olduğunu bilerek yapar. Bu vicdan azabından kurtulabilmek için de kendisini rahatlatacak, yaptığı kötülüğü mazur gösterecek mazeretler bulmaya çalışır. Oysa vicdanın bu baskısını ortadan kaldıracak tek çözüm Kuran’a uygun bir ahlak göstermektir. Allah Kuran’da insanlara bir kötülük işledikleri zaman tevbe etmelerini, yaptıkları kötülükleri, salih amellerde bulunarak iyiliklere çevirmelerini bildirmiştir. Bu ahlak gösterilmediği sürece, insanın yaptığı bir kötülüğü masumluk görünümü gibi sahte bir kılıf ile örtmeye çalışması, kişiyi bir başka kötü tavra sürüklemekten başka bir işe yaramayacaktır. Bunun yanı sıra   Allah’ın “Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah’ındır. Güzel söz O’na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli bir azab vardır. Onların tasarladıkları ‘boşa çıkıp bozulur’.” (Fatır Suresi, 10) ayetiyle bildirdiği gibi, her kötülük mutlaka boşa çıkıp bozulacaktır.

Şeytanın telkiniyle hareket eden insanlar da aynı onun gibi, kendilerini masum tanıtabilmek için, özel yöntemler geliştirir ve karşılarındaki insanların etkilenebileceklerini düşündükleri bazı üslup, tavır ve konuşmalarda bulunurlar.