Kuran’da dinlenmek için gecenin kullanılmasına, gündüz saatlerinde ise faaliyet yapılmasına işaret edilmiştir:

O, dinlenmeniz için geceyi, gündüzü de aydınlatıcı (mubsir) olarak sizin için yaratmıştır. Şüphesiz işitebilen bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır. (Yunus Suresi, 67)

Nitekim bu sistemi incelediğimizde, insan metabolizmasının geceleri uyumaya ve dinlenmeye, gündüzleri ise çalışmaya ve faaliyet yapmaya ayarlı bir biçimde işlediğini görürüz. Geceleri, karanlığın etkisi ile beyindeki epifiz bezinin harekete geçtiği ve vücudun, uyku düzenini ayarlayan doğal bir madde olan melatonin salgılayarak uykuyu oluşturduğu bilimsel bir gerçektir. Bu duruma ek olarak gece saatlerinde beyin fonksiyonları yavaşlar ve vücut ısısı da düşer. Vücudun karanlığa karşı verdiği tüm bu tepkiler, kişinin üretiminin ve veriminin belli bir oranda düşmesine neden olur.

Gün ışığıyla birlikte ise melatonin adlı vücut salgısının azaldığını, çeşitli hormonların faaliyete geçtiğini, vücut ısısının arttığını ve beyin fonksiyonlarının da en üst seviyeye ulaştığını görürüz. Bu da kişinin uyanıklığını, dikkatini ve verimini olumlu yönde etkileyecek bir faktördür. Ayetlerde erken kalkmaya, gündüzün verimliliğine dikkat çekilmesi ve “geceyi dinlenmeniz için yarattık” denilmesinin hikmetini, bu bilgiler ile bir kez daha görmüş oluruz.