Günümüzde dünyanın çeşitli bölgelerinde savaşlar, terör, karışıklıklar, zulüm ve adaletsizlikler sürerken ve bunlara ilişkin haberler devamlı olarak insanlara ulaşırken dünyayı çözülmemiş bu sorunlar ile kabullenmek ve yaşanan kötü olaylara seyirci kalmak umursuz insanların çarpık anlayışının bir sonucudur. Oysa şunu unutmamak gerekir ki kötülerin ittifakına destek olmak için mutlaka onların yanında olmak gerekmez. Onların yaptıkları karşısında umursamaz bir tavır göstermek de dolaylı olarak onlara destek olmak anlamına gelir.
Bu gerçeğin bilincinde olan müminlerse, sahip oldukları üstün ahlak ile dünya üzerindeki kötülüklere karşı umursamaz davranan diğer insanlardan ayrılırlar. Etraflarında olup biten her türlü kötülüğe karşı duyarlılık gösterir, bu konuda birbirleriyle ittifak eder ve iyilikten yana tavırlarını, sürdürdükleri fikri mücadele ile ortaya koyarlar. Allah’ın Kuran’da bildirdiği ahlak, tüm hurafelerden arınmış olarak insanlara anlatıldığı ve insanlar Kuran ahlakını yaşamaya özendirildikleri takdirde, dünya üzerinde var olan tüm sorunlar da Allah’ın izniyle çözülecektir. Bir ayette Kuran ahlakına uymanın önemi şöyle bildirilmiştir:
“Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.” (Nahl Suresi, 89)