Allah Kuran’da insanlara karşılarına çıkabilecek her türlü olay hakkında en doğru çözüm yollarını açıklamıştır. Bu nedenle iman eden bir insanın hayatında çözümsüz hiçbir konu yoktur. Allah’ın Kuran’da gösterdiği yola uyduğu takdirde mümin, karşılaştığı her sorunu rahatlıkla aşabilir. Allah Hz. İbrahim (a.s.)’a bu durumu “Dediler ki: “Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma.” (Hicr Suresi, 55) ayetiyle bildirmiştir.

“Andolsun Biz Kuran’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?” (Kamer Suresi, 17) ayetiyle bildirildiği gibi, Allah İslamiyet’i insanlar için bir kolaylık dini kılmıştır. İnsan hayatı boyunca her ne zorlukla karşılaşırsa karşılaşsın, nasıl büyük bir hata yaparsa yapsın, Allah bunların her biri için bir çıkış yolu yaratmış ve bunları Kuran ile kullarına bildirmiştir. İnsanın din ahlakının bu kolaylığını kavrayabilmesi için Rabbimiz’in üstün sıfatlarını takdir edebilmesi, Allah’ın sonsuz gücünün, sınırsız ilminin şuuruna varması gerekmektedir. Bu şuurdaki bir insanın hayatında ümitsizliğin, çözümsüzlüğün, çaresizliğin yeri olması mümkün değildir. Allah samimi bir kalple iman edenlerin velisi, dostu, yardımcısı, yol göstericisidir.

Onları her türlü sıkıntıdan, her türlü zorluktan kurtarmaya güç yetirendir.

Zorluğu da kolaylığı da yaratan Allah’tır. Allah tüm bunları -belirli hikmetler doğrultusunda- insanları denemek, kimin Rabbimiz’e bağlılıkta kararlılık göstereceğini ortaya çıkarmak için yaratmaktadır. En zor anda bile asla ümitsizliğe kapılmayan, Allah’a olan güveninde sabır ve kararlılık gösteren kimseler için Allah zorlukla birlikte kolaylığı da yaratır. Allah Kuran’da bu yardımını şöyle müjdelemektedir:

Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır. Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et. Ve yalnızca Rabbine rağbet et. (İnşirah Suresi, 5-8)

Ayetlerde bildirildiği gibi, insanın bu kolaylıkları görebilmesi için yapması gereken “yalnızca Rabbimiz’e yönelmek”tir. Çünkü tek vekil Allah’tır. Müminin üzerine düşen, olaylar karşısında sadece Allah’ın istediği tepkileri vermek, sebeplere sarılmak, sonucunu ise Allah’tan beklemektir. Ayetlerde, inkarcıların haberdar olmadığı bu büyük sır şöyle bildirilmektedir:

… Kim Allah’tan korkup-sakınırsa, (Allah) ona bir çıkış yolu gösterir; Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah’a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip-gerçekleştirendir. Allah, herşey için bir ölçü kılmıştır. (Talak Suresi, 2-3)