Allah’ı hakkıyla takdir edememiş bir insan, kendisinin mahiyetini de kavrayamaz. Allah’ın büyüklüğünü, kudretini fark edememiş ise, kendi acizliğini de idrak edemez. Bu yüzeysellikteki insan, herşeyi kendisinin yaptığını, gücün kendisinde olduğunu, gerçekte Allah’ın sahip olduğu vasıflara kendisinin sahip olduğunu zanneder, kendi içinde kendini büyütür. Bu bakış açısıyla herşeyi çarpık bir anlayışla görür. Bu nedenle kendisinin; etten kemikten olduğunu, damarındaki ufak bir aksaklıkla ölebileceğini, vücudundaki hiçbir şeye en ufak etkisi olmadığını, ağzı,gözü, kulağı, burnu kirlenen tuvalete gitmek zorunda olan aciz ve zayıf bir varlık olduğunu bu kişiye iyice tarif etmek gerekir. Ayrıca onu yaşatanın, gözetip koruyanın, ona rızık verenin, bütün güç ve kudret sahibinin Allah olduğunu, sahip olduğunu zannettiği şeyleri Allah’ın verdiğini ve sahibinin de O olduğunu, kısacası Allah’ın büyüklüğünü ve kendi acizliğini anlamasını sağlamak gerekir. İnsanın bilmesi gereken bu en büyük ilim, Kuran’da şöyle özetlenir:

“Ey insanlar, siz Allah’a (karşı fakir olan) muhtaçlarsınız; Allah ise, Ğaniy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)dır, Hamid (övülmeye layık)tır.” (Fatır Suresi, 15)