ADNAN OKTAR: Nefsin terbiye edilmesinde, Allah’ın gösterdiği tek bir ölçü vardır, samimiyet. Samimiyeti biz ortaya koyduğumuzda, nefs çok makul hale gelir. Çünkü çıkarlar mantıklı olmayı sağlar. Ama vicdanımız da akıllı olmayı sağlar. Samimi ve candan davranmayı sağlar. Biz aklımızla ve vicdanımızla hareket edeceğiz. Aklıyla vicdanıyla hareket eden adam hep doğru hareket etmiş olur. Mesela Allah esirgesin, rüşvet alacaksa, mantığı al der. Ama aklı ve vicdanı da alma der. Aklına ve vicdanına uyduğunda da maddi yönden belki zorluklara girecektir, sıkıntıya girecektir ama doğru olanı yapmış olacaktır. Güzel ahlak öyle ucuz birşey değildir, zordur güzel ahlak. Pahalıya mal olur, güzel ahlaklı insan da onun için dünyada nadir olur… İnsan düşünmeye karar verdiğinde yine Cenab-ı Allah’ın verdiği o büyük nimeti kullanacak, samimiyetini ve vicdanını kullanacak.

Samimi olarak düşünüldüğünde, mesela bir hücrenin yapısı veyahut bir sivrisineğin hayatı, yaşantısı, akılcı düşünüldüğünde nefes kesecek gibidir, çok heyecan verecek bir yapı ortaya çıkar. Hücreyi incelediğimizde yine öyle nefesimiz kesilir. Adeta bir şehir gibidir insan hücresi. İstanbul şehrini andırır. Öyle bir yapılanması vardır. Biz bundan hayretlere düşeriz. Hayrete düşünce Allah’a sevgimiz daha artar. Allah’tan korkumuz daha artar. Allah’a duyduğumuz korku artınca da Allah’ın gösterdiği yola, yani İslam’a titizliğimiz daha da artar. Ve mükemmel ahlaklı oluruz. (Ekin TV röportajından, 19 Ocak 2009)