Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir. Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile. (Kıyamet Suresi, 14-15)

Yukarıdaki ayetlerde de bildirildiği gibi, her insan vicdanen daima doğruyu bilir, ancak bu doğruları uygulamamak için devamlı bahaneler öne sürer. Bu yüzden de sürekli kendince sebepsiz bir sıkıntı içindedir. Çünkü sahtekarlığı, ahlaksızlığı, yalancılığı, bencilliği, kıskançlığı, yanlış tavırlar olduklarını bile bile yapmak bir insanın aslında vicdanen kaldıramayacağı bir yüktür. Ancak şeytan içlerindeki doğru sese kulaklarını tıkayan insanlara, çirkin davranışlarda bulunmaları için türlü yollar gösterir. Doğru olanı uygulayarak aklen ve ruhen rahat bir hayat sürmek varken, bu kişiler vicdanlarını örterek zor olanı seçerler.

Elbette bu insanlar ayetlerde bildirildiği gibi “şeytanın adımlarını izlerken” doğru yolda olduklarını iddia eder, yaptıkları dine uygun olmayan davranışlar için birtakım mazeretler öne sürerler. İnsanların vicdanlarına uymamak için kullandıkları söz konusu mazeretlerden bazıları şunlardır:

“Benim kalbim temiz, bundan bir şey olmaz” mantığı

Kuran’ı uygularken samimi davranmamaları:

“İnsanların çoğunluğu böyle yapıyor” mantığı

“İleride yapacağım” mantığı